Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu: “Hastanelerimizin yüzde 70-80’ini yeniledik’

İl Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu: “Hastanelerimizin yüzde 70-80’ini yeniledik’

İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürü’nden kan bağışı daveti: “Lütfen kanlarını bağışlasınlar”

” İstanbul‘da kurulacak 25 sahra hastanesinin yerleri tespit edilmiş durumda”

İSTANBUL İstanbul‘da sıhhat üslerinin zelzeleye sağlam hale getirilmesine yönelik çalışmalara ait bilgi veren İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, kan bağışı davetinde da bulundu. Prof. Dr. Memişoğlu, “Hastanelerimizin yüzde 70-80’ini yenilemiş durumdayız. Yalnızca fiziki yapılar yetmez, niyet yapılarını ona nazaran uydurmamız gerekiyor. Yaklaşık 80 tane sıhhat merkezimizi de yeniledik. İstanbul’da kurulacak 25 sahra hastanesinin yerleri tespit edilmiş durumda. İstanbul çok güç bir kent, sisteminizi uygun planlamanız gerekiyor. Azalmış olan stoklar için kan merkezlerine gitmelerini istiyoruz. Bilhassa davette bulunuyorum; bir insanın hayatını kurtardığını düşünerek, lütfen kanlarını bağışlasınlar” dedi.

Kahramanmaraş merkezli sarsıntılar büyük yıkıma neden olurken yapıların zelzeleye dayanıklılığı konusu da yine gündeme geldi. Binlerce vatandaşın yaralandığı 50 binin üzerindeki kişinin hayatını kaybettiği sarsıntılar sonrası sıhhat hizmetinin zelzeleye sağlam yapılarda verilmesi hedefiyle riskli olduğu belirtilen hastanelerde de tahliye ve yenileme çalışmaları başladı. İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da megakentte zelzeleye sağlam hastaneler ve hizmete sunulması planlanan sıhhat üsleri hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Memişoğlu, geçtiğimiz günlerde Türk Kızılayın ulusal kan stoklarının taban düzeyin altına düşmesi hasebiyle bulunduğu kan bağışı davetine yönelik de konuştu. Kızılay‘ın davetinin akabinde yapılan açıklamada; bağış oranlarında yükseliş olduğu fakat kan bağışında dönemsel düşüşlerin önüne geçilmesi için nizamlı ve sürekliliğin sağlanmasının büyük değer taşıdığı vurgulandı. Prof. Dr. Memişoğlu da sıhhati el veren tüm vatandaşları kan bağışına davet etti.

“Hastanelerimizin yüzde 70-80’ini yenilemiş durumdayız”

İstanbul’da sıhhat sistemlerinde sürdürülen sarsıntıya hazırlık çalışmalarıyla ilgili konuşan İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Baktığınız vakit İstanbul’da zati birçok yatırım yapıldı, hastanelerimizin yüzde 70-80’ini yenilemiş durumdayız. Bu hastanelerin birçoğu izolatörlü ve 2007’den sonra yapılmışlar. Sıhhatte hizmet manasında çok hazır vaziyetteyiz, bunun toplumda bilinmesini istiyorum. Her bir vatandaşımızın da bu zelzele şuuruna ulaşması ve herkesin birbirine yardım etmesi lazım. Bilhassa birinci 8 ve 48 saat dediğimiz değerli vakit dilimlerinde herkesin, sağlıkçılara da bunu öğretmeye çalışıyoruz. Otomatik hareket etmesi lazım, ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini en azından öğretmemiz ve bunu pratiklerle geliştirmemiz gerekir. Toplumda da bunun beklentisi içindeyiz, sağlıkçılarımıza da bunu ezberletiyoruz. Ailemizle ilgili bir fikrimiz varsa onların bile hastane yakınlarında toplanma alanlarını oluşturup birinci 8 saatte nasıl hareket etmemiz gerektiğini öğretiyoruz. Yalnızca fiziki yapılar yetmez, toplumların ve bizlerin de niyet yapılarını ona nazaran uydurmamız gerekiyor” halinde konuştu.

“Açılışa hazırlanan hastanelerimiz var, 80 aile sıhhati merkezimizi de yeniledik”

İstanbul’da sıhhat alt yapısının değerli bir noktaya geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, açılması planlanan hastanelere yönelik bilgi vererek kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İnşaatı devam eden Bağcılar’da 300 yataklı Bağcılar Eğitim ve Araştırma ile yan yana bir Çocuk ve Bayan Hastalıkları Hastanemiz var, inşallah birkaç ay içerisinde açmış olacağız. Esenyurt çok ağır bir yer, orada da inşaatı devam eden hastanemiz var. Fizik Tedavi Hastanesi ve Seyrantepe’yi son 6 ayda devreye aldık. Haydarpaşa Siyami Ersek’te bir yerleşke, Sancaktepe’de kent hastanesi planlamamız var. Bunlar ihale etaplarına gelmiş durumdalar, Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yerleşkesi’nde bin yataklı bir hastane planlamamız ve çalışmalarımız var. Süreyyapaşa, Kartal Koşuyolu üzere hastanelerimiz var, Silivri, Eyüp’ün bilhassa Göktürk tarafında bir hastane planlamamız dahilinde çalışmalarımız sürüyor. Tabi ki Okmeydanı, Kartal ve Göztepe’deki hastanelerimizin de ek bloklarını yapma çalışmalarımız devam ediyor. Yalnızca hastane değil, birinci basamak dediğimiz aile sıhhati merkezlerimizi de yenilemek zorundayız, yaklaşık 80 tane yeniledik. Her türlü zelzeleyle ilgili çelik konstrüksiyon ve hafif çelikten binalar, bunların da sayılarını gitgide artırmaya başladık. Aile sıhhat merkezlerimizi de yenileceğiz, birçoğunu yenilemememize karşın daha yenilemememiz gereken de var. Özel dalda de hastanelerle ilgili de baktığınız vakit Türkiye, sıhhat manasında dünyanın sıhhat üssü olmuş durumda. Biz sıhhatte hizmet manasında önderliğimizi ispatlamış uygunluğumuzu, doğruluğumuzu en uygununu yaptığımızı göstermiş durumdayız hem Covid de hem zelzelede de bunu yaşadık”

“İstanbul’da kurulacak 25 sahra hastanesinin yerleri tespit edilmiş durumda”

Beklenen büyük İstanbul sarsıntısı sonrası sıhhat hizmetinin aksamaması için oluşturulacak sahra hastanelerinin planlarının yapıldığını tabir eden Prof. Dr. Memişoğlu, toplumsal olarak sarsıntıya hazırlık çalışmalarının ehemmiyetine çekti. Memişoğlu, “İstanbul’da yerleri tespit edilmiş durumda, 25 tane sahra hastanesi kurma yerimiz var. Allah korusun, afet ve zelzele durumunda 25 tanesi nerede kurulmuş, ne kadarı nasıl kurulacak, hepsi planlanmış durumda. İzolatörlü hastanelerde de biz ana omurgayı oluşturarak sarsıntıda temel sıhhat hizmeti üsleri olarak oraları görüyoruz. Afet planları her an değişen, her sene yenilenen ve gerektiği vakit bunlarla ilgili senede birkaç sefer tatbikat yapılan bir çalışma içerisindeyiz. O denli olunca da daha hazır üzere duruyoruz. Tabi ki sarsıntı yahut öbür afet durumlarında ahenk oranı ne kadar olacak evvelden onu kestirmek çok mümkün değil. İstanbul çok güç bir kent, megapol. Sisteminizi uygun planlamanız gerekiyor. Türkiye çok yeterli yerlere geldi, salgın üzere, hastalıklarla, afetlerde uğraşta daha uygun olabilir miyiz, evet, daha uygun olabileceğiz. Gece yatarken şayet zelzele olursa ben nereye sığınırımı herkesin meskeninde düşünmesi lazım” dedi.

“Çağrıda bulunuyorum; lütfen kanlarını bağışlasınlar”

Kan bağışının kıymetine dikkat çeken ve sıhhati el veren herkesi kan bağışına çağıran Prof. Dr. Memişoğlu, “Kanı insanların hayatlarını kurtarmada kullanıyoruz. Ben bir cerrahım, kan her vakit ameliyatımızda hastalarımız için muhtaçlık. Bu gereksinimi da toplumdan karşılamak durumundayız, onun için insanların ‘ben şöyle, bu türlü düşünüyorum’ deyip kan vermemesini anlamam mümkün değil. Ramazan ayı, zelzele hasebiyle azalmış olan stoklar için kan merkezlerine gitmelerini istiyoruz. Hastanelerimizde aslında kan alıyoruz, talimatımız şu; hiçbir kan vermek isteyen vatandaşı geri döndürmeyin dedik. Bilhassa davette bulunuyorum; bu kan verme, organ bağışlamak konusu, bir insanın hayatını kurtardığınızı düşünün, Ramazan Ayı’ndayız empati, birbirini manaya ayı. Lütfen kanlarını bağışlasınlar, bayramdayız herkes birbirine şeker, ikram veriyor biz sağlıkçıların en büyük armağanı lütfen kan bağışı olsun. Bilhassa yaşlılarımıza meskenlerine gidip ziyaret eden gençlere ellerini öptürdükten sonra kan bağışı tavsiyesinde bulunmalarını istiyorum. Elimizde kan yok demiyoruz, demeyeceğiz de ameliyatlarımızı kan yok diye ertelemeyin diye de söylüyoruz. Zira sonuçta hastanelerde kan verilebilir, o hasta, yakınları için verilebilir fakat bu Kızılay‘ın bünyesinde olan bir hizmet. Kızılay da bunu çok düzgün yapıyor. Kan hizmetleri Kızılay’ın en güzel hizmetlerinden bir tanesi biz sağlıkçılar olarak bundan çok mutluyuz, toplumdan dayanak verilmesini bekliyoruz. Dünyanın en âlâ sıhhat hizmetini sunuyoruz, bugün yabancı birçok insan; çok ileri ülke dediğimiz beşerler dahi ülkemize sıhhat hizmeti almaya bilhassa İstanbul’a geliyorlar. Toplumun hem sağlıkçıların hem de sıhhat sisteminin ve alt yapısının değerini bilmesini istiyoruz. Sıhhatle ilgili bilhassa şiddet yahut makus davranışların olmamasını bekliyoruz” dedi.

Öte yandan Türk Kızılayın toplumsal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Ulusal kan stoklarımız taban düzeyin altına düşmüştür. Her yıl ramazan ayında yaşanan kan bağışlarındaki düşüş, afet vilayetlerimizde kan bağışı alınamaması fakat gereksinimin sürmesi, ülkemizdeki tüm hastanelerde kan gereksiniminin artması sonucu kan stoklarının azalması nedeniyle, kan bekleyen hastalarımızın mağduriyet yaşamaması için tüm vatandaşlarımızı kan bağışına davet ediyoruz. Kızılay, ulusal inançlı kan temininden sorumlu tek kuruluştur” sözlerine yer verilmişti. Kızılay’ın davetinin akabinde yapılan açıklamada; bağış oranlarında yükseliş olduğu fakat kan bağışında dönemsel düşüşlerin önüne geçilmesi için nizamlı ve sürekliliğin sağlanmasının büyük değer taşıdığı vurgulandı.