Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bakanlara talimat verdim, emekli maaşına düzgünleştirme yapılacak

Partisinin Genişletilmiş Vilayet Liderleri toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, en düşük memur maaşını 22 bin 17 liraya yükseltildiğini söyledikten sonra emeklilerin merakla beklediği artırım haberi hakkında da konuştu. Erdoğan, “Bakanlara talimat verdim, emekli maaş artırımlarıyla ilgili çalışma başlıyor” tabirlerini kullandı.

“EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI 22 BİN 17 LİRA”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:”Memur maaş düzenlemesini Meclisimizin takdirine sunduk. En düşük memur maaşını 22 bin 17 liraya yükseltiyoruz. Tüm kamu vazifelilerinin yıllık fiyatlarında ek olarak seyyanen 8 bin 77 liralık artış yapıyoruz. Tarihin en yüksek artırımlarından olan bu düzenlemenin tüm memurlarımıza iyi olmasını diliyorum.

“EMEKLİLERİMİZİN BEKLENTİLERİNİ GÖZARDI ETMİYORUZ”

Emeklilerin beklentilerini gözardı etmiyoruz. Kamuoyunda EYT olarak bilinen EYT’liler problemini tahlile kavuşturduk. Dün enflasyon oranı netleşince emeklilerimizin alacağı yeni maaşları belirli oldu.

“BAKANLARA TALİMATA VERDİM”

Yapılabilecek iyileştirmeler konusunda bakanlarımıza gerekli talimatı verdim. Önümüzdeki haftalarda gerekli açıklamayı yapacağız. 85 milyonun her bir ferdinin refahını artırma uğraşımızı sürat kesmeden devam edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: “Aziz milletimizin takdiriyle yüzde 52,18 oy oranıyla Türkiye’yi yönetme görevini hamdolsun gelecek 5 sene boyunca deruhte ettik. Türkiye bu seçim sonuçlarıyla istikrara, demokrasi, itimat, özgürlüğe, kalkınmaya ne kadar kıymet verdiğini bir kere daha ortaya koydu.

“BİZE GÜVENEN MİLYONLARIN UMUTLARINI BOŞA ÇIKARMAYACAĞIZ”

Seçimlerin yalnızca partimiz için değil Türkiye için, demokrasi için çok aydınlık, hoş sonuçlara vesile olacağına inanıyorum. Önümüzdeki 5 yıl müddetince üstlendiğimiz vazifesi en hoş formda yerine getirmeye çalışacağız. Bize güvenen, inanan milyonların umutlarını boşa çıkarmayacağız.

“CUMARTESİ GÜNÜ BAYBURT’A, AKABİNDE GÜMÜŞHANE’YE GİDECEĞİZ”

Burada bir sefer tüm vatandaşlarıma kalpten teşekkür ediyorum. Her iki seçimde de oylarıyla yanımızda duran yaklaşık 28 milyon kardeşimin her birine şükranlarımı sunuyorum. Seçim periyodunda rekor kıracak vilayetlerimizi ziyaret kelamı vermiştim. Bayburt birinciliği tekrar kimseye kaptırmadı. Gümüşhane yüzde 78,54 oy oranı ile ikinci oldu. Ziyaretlerimize bu hafta sonu bismillah diyoruz. Cumartesi günü Bayburt’ta konuk olacağız akabinde inşallah Gümüşhane’ye geçeceğiz.

Tüm Türkiye’ye olan minnet borcumuzu daha fazla eser üreterek daha çok hizmet vererek borcumuzu ödeyeceğiz. Türkiye gelecekteki sonuçları itibariyle çok kritik bir seçim yaşandı. Ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyaların doruğa tırmandığı seçim devrini geride bıraktık.

“İTİBAR SUİKASTİYLE SİYASETÇİLER LİNÇ EDİLDİ”

Küresel şer şebekeleri, terör örgütü, tetikçi basın yayın kuruluşlarıyla milletimizin birlik ve beraberliğine kast eden provokatörlükle uğraş ettik. Seçmen iradesini manipüle etme eforları hiç durmadı. Siyaset mühendisleri sahneyi terk etmedi. Farklı seslere tahammülsüzlük had safhaya çıkarken prestij suikastıyla siyasetçiler linç edildi. Kaset kumpaslarıyla rakipler minder dışına itildi.

Siyasi tarihimize kara leke olarak geçecek pek çok örnekle karşılaştık. Seçimi kazanmak uğruna her şeyi yaptılar. Siyasi gayretin hudutlarını belirleyen ne kadar ahlaki çizgi varsa hepsini çiğnediler. 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta yalnızca 2 hafta ortayla iki seçim kazanma başarısı göstermedik, tıpkı vakitte Türk demokrasisinin namusunu ve onurunu de biz kurtardık.

“17 SEÇİM ZAFERİNE İMZA ATMANIN FARKLI GRURUNU YAŞIYORUZ”

Sandıklara giderek iradesine sahip çıkan her bir vatandaşımızı demokrasi kahramanlarımız olarak görüyoruz. AK Parti olarak son 21 yılda 17 seçim zaferine imza atmanın farklı gururunu yaşıyoruz. Elbette bu kırılması sıkıntı bir rekordur. Dünyada hiçbir siyasi harekete ve ittifaka nasip olmayan harika bir zaferdir.

Nesiller boyunca gıptayla hatırlanacak siyaset literatürüne geçecek eşsiz muvaffakiyettir. Bu zaferin sahibi evvel Rabbimiz sonra aziz milletimizdir. Elde ettiğimiz seçim zaferimizin tekrar iyi, mübarek olmasını diliyorum. Teşkilatımızı, bayan ve gençlik kollarımızı bir defa daha yürekten tebrik ediyorum. Tansiyona prim vermediğiniz için, kardeşlik siyaseti yücelttiğiniz için her birinizi kutluyorum.”

“SEÇİM SONUÇLARININ BİRİNCİ VE EN BÜYÜK MUHATABI SİYASETÇİLERDİR”

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri uzun yıllar boyunca konuşulmaya, tartışılmaya, üniversitelerde ders diye okutulmaya devam edilecektir. Akademisyenler, tarihçiler, gazeteciler başta olmak üzere herkes kendi penceresinden seçimleri kendi penceresinden değerlendireceklerdir.

Seçim sonuçlarının birinci ve en büyük muhatabı siyasetçilerdir. Siyasi partiler açısından her seçim tıpkı vakitte unutmayalım bir imtihandır. Alınan not kadar nerede kusur yaptığını görmek de imtihanın bir kesimidir. Siyasi partilerin istikbali için seçimlerin bu tarafı çok daha mühimdir. Her siyasi parti sandık sonuçlarını kesinlikle çok yeterli okur, tahlil eder.

“ZAFERLE BİRLİKTE TEVAZUUMUZU BÜYÜTTÜK”

Bunları yapmayan ise siyaset sahnesinden silinip sarfiyat. Gerisinde büyük halk dayanağıyla kurulan, hatta iktidara gelen bugün ismini dahi hatırlamadığımız birçok parti bulunuyor. AK Parti olarak şu ana kadar girdiğimiz tüm seçimlere daima bu zaviyeden baktık. Seçim sonuçlarını partimiz için muhasebe ve murakabe vesilesi haline getirdik.

Zaferlerimizle birlikte tevazuumuzu büyüttük. Şımaranlardan, kibir ehlinden, yeryüzünde böbürlenerek yürüyenlerden asla olmadık. Bir çağı kapatıp, yeni bir çağı açtığı, fetihten sonra hocası Akşemseddin hazretlerinin gerisinde İstanbul’da tevazu ile giren Fatih Sultan Mehmed’i örnek aldık.

“PARTİMİZİN OYLARINDA GÖRÜLEN NEGATİF AYRIŞMANIN FARKINDAYIZ”

Seçim sonuçlarını tüm boyutlarıyla pahalandırıyor, milletimizin sandıkta lisana getirdiği iletileri en yanlışsız biçimde kıymetlendiriyoruz. Partimizin oylarında görülen negatif ayrışmanın farkındayız. Hangi alanlarda problemimiz varsa hızla müdahale edeceğiz. Nerede yanılgımız olmuşsa hiçbir komplekse kapılmadan kabul edecek ve düzeltmenin yollarını arayacağız.

“ÇALIŞMALARIMIZA ŞİMDİDEN BAŞLADIK”

Kadrolarımızı destek etmemiz, yeni yüzlerle güçlendirmemiz gerekiyorsa inşallah büyük bir titizlikle bunu da gerçekleştireceğiz. Ekim ayında büyük kongremize bu anlayışla hazırlanıyoruz. Seçim sonuçlarının işaret ettiği çizgide çalışmalarımıza şimdiden başladık. Kongremizi 11,5 milyon üyesiyle tüm AK Parti ailesinin dava ve yol arkadaşlarımızla ahitleşme merasimiyle yenileyeceğiz.

Kongremiz 31 Mart 2024 seçimleri için muhtaçlığımız olan sinerjiyi de sağlayacaktır. CHP zihniyetinin elinde her gün kan kaybeden, berbata giden kentlerimiz kurtarılmak için adeta gün sayıyor. Muhalefetin yönettiği vilayetlerin belediye liderleri kentleriyle ilgilenmek yerine koltuk hengamesinden başlarını kaldıramıyor. Vatandaş hizmet beklerken bunlar tüm mesailerini, güçlerini parti içi çekişmelerde harcıyor.

YEREL SEÇİM MESAJI

İki tanesi 3 ay boyunca cumhurbaşkanı olacağız diye vilayet il dolaşmaktan kendi kentlerini unuttu. İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde bu makus gidişe dur diyeceğiz.

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 4 yıldır hiçbir hizmet alamayan kentlerimizin tekrar hizmet ve eser siyasetiyle buluşturacağız. Muhalefetin arbedeli, dağınık, nitekim içler acısı haline bakıp da gelecek seçimler dahil hiçbir seçimi çantada keklik göremeyiz.

Bugün birbirlerine demediklerini bırakmayanlar yarın çıkarları uğruna can ciğer kuzu sarması olmakta asla tereddüt etmezler. Masadan kalktı diye ittifak ortaklarına aşağılık hakaretlerde bulundular, üç gün sonra hiçbir şey olmamış üzere yollarına devam ettiler. Dün baba oğul görüntüsü çekenlerin bugün gırtlak gırtlağa gelmesinin bizim açımızdan hiçbir değeri harbiyesi yoktur.

CHP ÖNDERİ KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ

Dün genel lideriniz Ankara’dan İstanbul’a yürüyordu. E artık ne oldu, yollar yürümekte aşınmaz demeye başladılar. Bunlar çok kısa bir mühlet öncesinin tarihini de unutuyorlar. Zihniyet değişmedikten sonra CHP genel müdürlüğüne hangi kumpasla getirilenlerin bizim açımızdan hiçbir manası bulunmuyor.

Muhalefetin son bir aylık karnesine baktığımızda bu tespitlerin ne kadar haklılığı anlaşılıyor. CHP Genel Lideri bebek katilini öven gazeteci kılıklı teröristlere sahip çıkıyor. Partisinin küme toplantılarında önüne gelenlere hakaret ediyor. Bu zatın 12. seçim hezimetinin yaşadığı 28 Mayıs’ın üzerinden 38 gün geçti. Ancak bu şahıs Kandil ve Pensilvanya’ya hangi kelamları verdiğini hala açıklamadı.

“GENEL LİDERLERİNİN OLMADIĞI BİR PARLAMENTO VAR ŞU ANDA”

Genel liderlerinin olmadığı bir parlamento var şu anda. Niçin? Pazarlık yaptılar, her birine seni cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağım derken kendileri açıkta kaldı. Bu anlayış müflistir, iflas etmiştir. İşte artık yalnızca ve yalnızca kendi işimize bakıyoruz ve Allah nasip ederse 31 Mart’ta mahallî seçimlerde alacağımız zafer karnesiyle ülkemizi çok daha farklı istikamete yürüteceğiz.

Fuzuli tartışmalarla vakit israf etmek yerine tüm gücümüzü proje geliştirmeye hazırlıyoruz. Siyasetteki başarımızın sırrı da budur. Rakiplerimizin zayıflığından medet ummak yerine kendi oyun planımıza sahip kaldık. Hiçbir şey bizi kentlerimize hizmet etmekten, ülkemize eser ve yatırım kazandırmaktan alıkoyamaz. 8 ay sonra milletin kantarına çıkacak belediye liderlerimizden bu bahiste azami hassasiyet ve uğraş beklediğimi vurgulamak istiyorum.

“MİLLETİN UMUDU BİZİZ, BUNU HİÇBİR VAKİT AKLINIZDAN ÇIKARMAYIN”

14 Mayıs’a kadar ücretsiz mesken vaad edip 15 Mayıs sabahı depremzedeleri kapı dışı eden tefecileri esasen muhatap almıyoruz. Zelzele bölgesindeki kardeşlerimiz bunların isimlerini dahi duymak istemiyor. Ne yapılacaksa tekrar AK Parti yeniden Cumhur İttifakı olarak bizler yapacağız.

Evleri yıkılmış, tertipleri bozulmuş bir gecede hayatları altüst olmuş kardeşlerimizi kelam verdiğimiz halde yeni yuvalarına kavuşturacağız. Sizlerden kardeş belediyelerimize sahip çıkmanızı, yürütülen faaliyetlere dayanak vermenizi bekliyorum. Milletin umudu biziz, bunu hiçbir vakit aklınızdan çıkarmayın.

Bu kanılarla sizlere veda etmeden evvel dün şehadetlerinin 30. yılını geride bıraktığımız Başbağlar şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Başbağlar katliamı tarihimizin en yırtıcı terör hareketlerinden biridir. Akşam namazını kılmak için mescide giden kardeşlerimiz PKK’lı kalleşler tarafından köy meydanına toplanmış akabinde kurşuna dizilmiştir. Cami, okul ve köydeki meskenlerin tamamı ateşe verilmiş, 33 insanımız alçakça şehit edilmiştir.

Rabbim Başbağlar şehitlerimizle birlikte tüm şehitlerimizin ruhlarını şâd, yerlerini cennet eylesin diyorum.”