Selahattin Demirtaş: Partime cumhurbaşkanı adaylığına hazır olduğumu belirttim, münasebet sunulmadan reddedildi
HDP’nin Edirne’de tutuklu olan eski Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş, faal politikayı bıraktığını açıkladı. Demirtaş, bugün yayınlanan cezaevinde verdiği söyleşisinde ise HDP’nin seçimlerde aday çıkarmama kararına giden süreci anlattı.
“CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞINA HAZIR OLDUĞUMU BELİRTTİM”
Demirtaş, Artıgerçek’ten İrfan Aktan’a verdiği söyleşisinde, “Emek ve Özgürlük İttifakı, aday çıkarmama kararını nasıl aldı? O süreçte ne cins tartışmalar yaşandı? Sizin görüşünüz, teklifiniz ne istikametteydi?” sorusuna şu cevabı verdi: “Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmaları başlamadan evvel ben Genel Merkezimize, Cumhurbaşkanı adayı olmaya hazır olduğumu ve seçimi ikinci çeşide bırakıp o etapta demokratik atılımlarla daha fazla katkı sunabileceğimizi belirttim. Ayrıyeten, benim adaylığım partimizin de oy oranını artırabilir dedim.
“GEREKÇE SUNULMADAN REDDEDİLDİ”
Aslında siyasi yasağım yoktu ancak ola ki Yüksek Seçim Konseyi adaylığımı reddetse bile sonrasında çıkaracağımız adayın tabanımızın sahiplenmesinin daha kolay olacağını belirttim. Lakin bu teklifim, rastgele bir münasebet sunulmadan reddedildi. Münasebetini hala bilmiyorum. Bu tartışmalar sürerken zelzele oldu ve sonrasında aday çıkarmamaya gerçek evrildi süreç. Bu karar da Genel Merkez ve ittifak bileşenlerince ortak alındı. Bana da öncesinde bilgi verildi, elbette bu kararın ardında durduk.”
“HDP’DEN İSTİFA MI EDİYORSUNUZ”
“HDP’den istifa mı ediyorsunuz?” ediyorsunuz sorusuna karşılık Demirtaş, şunları söyledi:”Tartışmalar bir kere daha kusurlu bir tabanda yürütüldüğü için şunu ekleme gereksinimi hissediyorum; ben ne HDP’den ne de rastgele bir misyondan istifa ediyorum. Aktüel, aktüel siyasete müdahil olmayacağımı ve bu çerçevede etkin politikayı bıraktığımı belirtiyorum. HDP Genel Merkezi ile inanca dayalı bir yoldaşlık hukukumuz var. Eksiklerimiz, yanlışlarımız karşılıklı ve birbirimizi yoldaşça eleştirir, yola da birlikte devam ederiz. Partimiz HDP’nin de tüm yerellerde kapsamlı, geniş iştirakli halk toplantıları alarak bu özeleştiri sürecini işletmesi gerekiyor. Bu toplantılar tıpkı vakitte halkın görüş, teklif ve tenkitleri alınarak büyük kongreye gidişin de bir altyapısı olmalı. Bize en çok lazım olan şey, parti içi demokrasi. Parti içi demokrasi azaldığında sapmalar ve yanlışlar peş peşe geliyor.”