“Şehir içi araç trafiğinde kullanılabilecek Türk robotlar ürettik”
Otonom araç projeleri üzerine çalışan Robeff Teknoloji, şoförsüz 2 farklı elektrikli araç üretti. Biri marketlerde başkası ise fabrikaların lojistik alanlarında kullanılabilecek araçlar hakkında bilgiler veren Bilgisayar Mühendisi İsmet Atabay, “Robotlarımız, kent içi araç trafiğine çıkabilecek birinci Türk robotu olma özelliğini taşıyor. Natürel bu regülasyonlar nedeniyle her yerde mümkün değil. Düzenlemelere bağlı, hudutlu alanlarda sürüşlerimizi gerçekleştirebiliyoruz” dedi. ?
YTÜ Yıldız Teknopark firmalarından Robeff Teknoloji, ‘otonom araç projeleriyle’ çeşitli yatırım alarak üretimlerini gerçekleştiriyor. Firma ‘Robione’ markası altında hem fabrika içi lojistik hem de market ve kargo teslimatlarını taşıyabilecek elektrikli şoförsüz araç üretti. Üretim etabında yer alan Bilgisayar Mühendisi İsmet Atabay, kent içi araç trafiğinde gidebilecek birinci robotlar olduğunu belirterek “Şu an otonom araçların direkt trafiğe çıkışı mümkün değil. Kimi regülasyonlar bulunmakta ve birtakım sonlu alanlarda sürüşü gerçekleştirebiliyoruz. Mesela üniversitenin yerleşkesinde müsaademiz var ve araç sürüşümüzü, operasyonlarımızı burada gerçekleştirebiliyoruz” açıklamasını yaptı. ?
ROBOTLAR NASIL KULLANILIYOR??
Hazırlık ve üretim basamağının 1 yıla yakın vakit aldığını söyleyen İsmet Atabay robotların nasıl kullanıldığını şu halde anlattı: ?
“İlk olarak operasyonun gerçekleştirileceği yerin 3 boyutlu haritasını çıkartmamız gerekir. Akabinde operasyon başlayabilir hale geliyor. 3 boyutlu sensör ve kamera yardımımızla etrafımızda olan nesneleri, araçları, yayaları, bisikletleri, motosikletleri tespit ediyoruz. Bunların suratlarını ölçüyoruz. Hangi istikamete gittiklerini buluyoruz. Rotamızda yolu kesişmiyor mu, bunu ölçüyoruz. Akabinde bir vazife oluşturuyoruz. Bu vazife de otonom araçlar için bir noktadan bir noktaya gitmek üzerine oluyor. Bunun en inançlı biçimde gerçekleştirmesini sağlıyoruz.”?
OTOMOTİV ALANINDA ÇALIŞAN FABRİKALARDA KULLANILABİLİYOR?
Robeff Teknoloji Kurucu Ortaklarından Coşkun Arslan ise “Market nakliyatı için geliştirdiğimiz robot, kaldırım robotlarından ayrışıyor. 20/25 kilometre saat suratlara çıkabiliyor. Bin 200 litre taşıma kapasitesine sahip. 800 yüz kilo kadar da yük taşıyabiliyor. Bu robotumuzla ‘sınırlandırılmış bölgelerde’ faaliyetlerimizi gerçekleştireceğiz. Fabrika ve depolarda lojistik hizmetleri sunmak için geliştirdiğimiz bir araç da yeniden büyük ölçeklidir. Bilhassa otomotiv alanında çalışan fabrikalarda; yük nakliyat, lojistik tahliller, insansız lojistik tahliller sunmak üzere geliştirdiğimiz bir iş modeli. Bu yerleşke içerisinde bu iki robotumuzla da otonom sürüş faaliyeti gerçekleştirebiliyoruz bu alanda çalışmalarımız ilerledi. Şu an iş birlikleri, partnerlikler özelinde arayışlarımız devam ediyor” biçiminde konuştu. ?
“MALİYETLERİ DÜŞÜRMÜŞ OLACAĞIZ”?
Coşkun Arslan, “Özellikle pandeminin akabinde e-ticaretle motor kuryelerin sayısındaki artışları görebiliyoruz. Beşerler bu konfor alanına alıştı ve artık her şeyi kapılarına bekler vaziyete geldiler. Bu tarafta da bilhassa büyük kentler, çok önemli bir kaos ortamına sürükleniyor. Türkiye’de yeniden bir tık daha ucuz iş gücü sağlanmasıyla bu alanda tahliller var. Lakin bilhassa Avrupa’da bu şekil alanlarda iş gücü bulmak da önemli bir sorundur. Bu taraflarda otonomlaştırmak, insansızlaştırmak hem daha sürdürülebilir hem de daha öngörülebilir ve izlenebilir süreçler sağlayacak. Hem işletmeler için hem de müşteriler için önemli avantajlarımız olacak. Etrafa verilen bu ziyanların elektrikli bir tahlille azaltılmasını sağlamış olacağız. Fabrika tarafına bakacak olursak orada da birçok düşük katma pahalı diyebileceğimiz nakliyecilik, yükleme, A noktasından B noktasına gitme üzere kolay düşük katma pahalı işleri insansızlaştırarak burada çalışan insanların daha yüksek katma kıymetli, verimli işlerde kullanılabilmesinin önünü açacağız. Bu tarafta da tekrar maliyetleri düşürmüş olacağız” halinde konuştu. ?
ROBOTLARIN KONSEPTİ DEĞİŞEBİLİR?
Robotların konseptini vakitle değiştirebileceklerini de vurgulayan Coşkun Arslan, “Otonom sensörü ve sistemlerimizi çok farklı kabuklara yerleştirip çok farklı iş modellerinde de bu platformları kullanabileceğiz. En kolayından bir üniversitenin AR-GE projesinde de şoförsüz olarak kullanılabilecekken yarın bir gün yolları temizleyen, dezenfekte eden bir araç da olabilir. Bir otomat yerleştirilebilir. Otel alanlarında, plajlarda, tatil bölgelerinde vs. soğuk dolaplar olarak kullanılabilir. Çok farklı iş modelleri yapılabilir. Yani aslında sınırsız iş modeli düşünebileceğimiz bir elektrikli araç platformundan bahsediyoruz” dedi. ?
200 BİN DOLARLIK YATIRIM ?
YTÜ Yıldız Teknopark’ın her vakit yanlarında olduğunu belirten Coşkun Arslan son olarak şunları söyledi: ?
“Ekibimizde yer alan bireyler Yıldız Teknik Üniversitesi’nde eğitim alan ve çeşitli müsabakalara katılan bireyler. Kuruluşumuzda Leo Drive tarafından bir melek yatırım aldık. Böylelikle hem şoförsüz araç platformlarımızın geliştirmelerine başladık hem de bu bağlamda yeni bir teknolojiyi sunmak için çalışmalara başlamış olduk. 2022’nin Ocak ayında Yıldız Tekno GSO’dan birinci tohum yatırımımızı aldık. Bu yatırımla da bu 2 aracımızı hazırlamış olduk. Yıldız Tekno GSYO ve Adventures Yatırım Fonu’nun katıldığı tohum yatırım çeşidinde 200 bin dolar yatırım aldı. Şu anda da bir Preseria yatırım tipine hazırlanıyoruz. Yeniden Yıldız Tekno GSO her zamanki üzere yanımızda ve devam yatırımıyla bu yatırım tipimizi da destekliyor. Biz şu anda Yıldız Teknopark Davutpaşa Kampüsündeyiz. Burada otonom sürüş faaliyetlerimizi ve Ar-Ge çalışmalarımızı YTÜ Prototip Atölyesinde gerçekleştiriyoruz ve bizi desteklemeye de devam ediyorlar. Rektörümüz Prof. Dr. Tamer Yılmaz ve Yıldız Teknopark daima yanımızda.”?
– Uran