KGK-82 atışı: Türkiye önemli bir ara boşluğu doldurdu

Akıncı ilk kez KGK-82 ile hedefi vurdu. Küçük SİHA’lardan düşük güçlü mühimmatlar atan Türkiye daha büyük platformlardan çok daha güçlü mühimmatlar atabilecek. Böylece savaş uçaklarıyla küçük SİHA’lar arasındaki ara boşluk da giderilecek.

Baykar Savunma’nın Twitter hesabından paylaştığı yeni video yerli ve milli savunma sanayii açısından önemli bir gelişmeyi göstermiş oldu. Görüntülerde, Çorlu’daki üssünden kalkan Akıncı’nın Sinop açıklarında deniz üstündeki bir hedefi yaklaşık 30 kilometreden başarıyla vurulduğu görülüyor.

Çorlu’dan kalkan Bayraktar #AKINCI TİHA, @SageTubitak’ın geliştirdiği KGK-SİHA-82 (Kanatlı Güdüm Kiti) ile Sinop açıklarında gerçekleştirdiği ilk atış testini başarıyla tamamladı. ????????

Vatanımıza, milletimize hayırlı ve uğurlu olsun…#MilliTeknolojiHamlesi ✈️???????????????????? pic.twitter.com/FLUfpcP8YN

— BAYKAR (@BaykarTech) June 15, 2022

Türkiye’nin Bayraktar-TB2 ve TUSAŞ ANKA-S gibi platformlarının ardından AKINCI ve AKSUNGUR ile daha büyük platformlara geçtiği biliniyor. Daha önce AKSUNGUR tarafından yapılan KGK-82 atışının bu kez de AKINCI ile yapılması yeni bir döneme de işaret ediyor.

Önemli bir vuruş gücüne kavuştuk

Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, Akıncı’nın son görevini “Türkiye çok önemli bir vuruş gücüne kavuştu.” cümlesiyle özetliyor. Daha önce küçük SİHA’lardan ağırlıklı olarak MAM-C ve MAM-L gibi dar kapsamlı mühimmatların atıldığını hatırlatan Oğuz, Akıncı ve Aksungur ile ‘daha büyük platformlardan etkisi çok daha yüksek ağır mühimmatların atıldığı’ bir döneme geçildiğini söylüyor.

Test atışının yaklaşık 30 kilometreden yapıldığı bilgisini veren Oğuz, söz konusu mühimmatların azami hız ve irtifada 55 kilometre menzile ulaşmasının hedeflendiğini hatırlatıyor. Haliyle bu durum hem Akıncı hem de Aksungur için ‘uzun menzilli hava savunma sistemleri dışındaki tehditlerden kurtulmak’ anlamına geliyor.

Savaş uçaklarının yükünü azaltacak

Türkiye’nin hem KGK-82 hem de KGK-83 kitlerini savaş uçakları üzerinde sıklıkla kullandığı biliniyor. Akıncı ve Aksungur’dan yapılan atışın bu pencereden bakıldığında da neden çok değerli olduğunu şöyle anlatıyor Oğuz:

“Savaş uçağı ile kalkar, hedefi vurur ve üsse dönersiniz. Bir F-16’nın hedef üzerinde 24 saat dönmesi mümkün değil. Ama Akıncı ya da Aksungur ile hedefiniz üzerinde 24 saat dolanabilir size en uygun anda atış yaparsınız.

Daha somut bir örnek verelim… Diyelim ki kritik bir teröristi takip ediyorsunuz. Savaş uçağıyla hemen vurmanız gerekir. Ama Aksungur ile Akıncı burada sizin elinizi rahatlatıyor. Çünkü havada kalış süreleri çok uzun. Hedefinizin gittiği yerleri daha uzun süre gözlemleyebilir, örneğin bir toplantının bitmesini saatlerce bekleyebilirsiniz. Ya da meskun mahal dışına çıkana kadar gözetler, en uygun zamanda mühimmatı bırakırsınız.

İşin bir de maliyet boyutu var. Savaş uçağı kaldırmanız ile Aksungur-Akıncı ikilisinden birini uçurmanız arasında çok ciddi bir işletme maliyeti farkı da var. Savaş uçaklarınızı daha az kullanacak, maliyetleri azaltacak, bakım-işletme giderlerini daha etkili kullanabileceksiniz. Haliyle milyonlarca dolar cebinizde kalacak.

Fotoğrafa bu açıdan baktığınızda Türkiye’nin küçük SİHA’lardan daha büyük ama savaş uçaklarından daha küçük bir ara boşluğu son derece etkili bir şekilde doldurduğunu görebiliyorsunuz.”

Her türlü hava durumunda operasyon mümkün

Turan Oğuz son olarak KGT-82 yüklü Akıncı ve Aksungur’un operasyonel kabiliyetleriyle ilgili de bir ekleme yaptı ve “Bugüne kadar genelde lazer güdümlü mühimmatlar kullanıyorduk. KGT-82’lerle hem GPS hem INS ile hedefi bulabilen çok daha güçlü vuruş çapları olan mühimmatlara kavuştuk. Bu da bize her türlü hava durumunda operasyon yapabilme imkanı sağlayacak. Söz konusu güdümlerin milli olarak üretilmesi de oldukça değerli. Bu sayede elektronik harbe karşı çok daha dayanıklı ürünler ortaya çıkarabiliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.