Kaymakamın iftar menüsü nedeniyle öğretmenevi müdürüne ceza verdiği savı
MUSTAFA USTA
Sinop’un Ayancık ilçesi Kaymakamı Recep Hasar’ın, 12 Nisan Ramazan ayı programında iftar menüsünde bir sonraki gününün menüsünün yapılması nedeniyle Ayancık Öğretmenevi Müdür Vekiline maaş kesme cezası verdirdiği ve yöneticilik vazifesinden aldığı argüman edildi. Türk Eğitim Sen Sinop Şube Lideri Turgay Şen, “Yaşanan kolay bir durum sonrası bir mesleğin yöneticiliğini, bir kişinin üzerinden almak 8’de 1 maaş bölümü cezası vermek hangi aklın hangi vicdanın ürünüdür” diyerek reaksiyon gösterdi.
Türk Eğitim Sen Sinop Şube Lideri Turgay Şen, “Aşçı 1 gün sonrasının menüsünü uygulamış. Bilerek ve kasıtlı olmayan bir durum. Orada saygısızlık yapacak rastgele bir cümle yok. Müdüre hanımın misyondan alınma kararnamesi geldi. Doğal ki biz türel uğraşımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
“İZMİR KÖFTE YERİNE ET SOTE YAPILMIŞ”
Turgay Şen şunları söyledi:
“Öncelikle bu türlü bir bahtsız olayı paylaşmanın rahatsızlığını hissediyorum zira olayı anlattığım vakit, baktığınız vakit siz de çok hafif ve anlamsız bulacaksınız. 4. ayın 12’sinde Ayancık öğretmenevinde kaymakam beyin düzenlediği bir iftar programı var. İftar programını öğretmenevi müdiremiz ayarlıyor. O gün akşam iftar olduğu vakit yanılmıyorsam kaymakam beyin, özel yönetim tarafından bildiri ettiği yahut bilgilendirdiği menüde İzmir köfte var. Menüde İzmir köfte yerine et sote çıkmış. Bunun üzerine kaymakam beyefendi iftar programının ardından müdüre hanımı çağırıyor. ‘Neden bu türlü bir menü var, benim verdiğim sipariş yahut benim belirlediğim menü bu değildi’ diyor. Bunun üzerine müdüre hanım ‘Kaymakam beyefendi ben aslında saat 17.00 üzere bilgi verdim. Menüde bu türlü bir yanlışlık oldu. Kaymakam beyefendisi bilgilendirin dedim’ diyor. Zati aşçı 1 gün sonrasının menüsünü uygulamış. Bilerek ve kasıtlı olmayan bir durum. Kaymakam beyefendi ‘neden bu türlü oldu’ demesinin akabinde, müdüre hanım ‘özür dilerim, yanlışla insan bile ölüyor. Biz hiç bu türlü bir kusur yapmamıştık. Birinci sefer bu türlü bir kusur oldu’ diyor. Ortam tam uhrevi, dini ibadetin yerine getirildiği bir ortam. Beşerler da aç kaldığı vakit akşama hakikat başka bir psikolojide olur. Müdiremiz de aslında saat 17.00’dan sonra orada bulunmak zorunda değil ancak kaymakam beyin programıdır diyerek nezaket göstermiş. Sonrasında kaymakam beyefendi ‘bir daha bu türlü bir yanılgı istemiyorum. Bu türlü bir kusur daha olursa burada bu türlü bir şey daha yapmam’ diyor. Artık siz bir öğretmensiniz, bir hanımefendisiniz. Topluluğun içinde size kaymakam yahut bir diğeri bu biçimle biraz da sesini yükselterek davrandığı vakit şaşırırsınız. Bu bilgi bana arkadaşlar tarafından intikal etti. ‘Olay bu mudur’ dedim. Bu dediler. ‘Başka bir şey var mı’ dedim. Yok dediler. ‘O vakit sorun olmaz, kolay bir olay. Kaymakam beyefendi de buna anlayış gösterecektir’ dedim.
“BU SORUN BİR AN EVVEL ORTADAN KALDIRILMALI”
Ancak ben bize intikal eden bilgiye nazaran kaymakam beyin ili aradığını ve müdür yardımcısının misyondan alınması konusunda bir haber gönderiyor. Haliyle vilayet ulusal eğitim müdürü ‘böyle bir şey yapamayız’ diyor. Sonrasında kaymakam beyin tahminen dilekçesi, tahminen kelamlı lafıyla muhakkikler tarafından inceleme yapılıyor. İnceleme sonrasında tabir ettiğim olayların dışında hiçbir şey yok. Belgenin içeriği de bu türlü. Ben de bunun üzerine ‘bunu inceleyen müfettiş yahut rastgele biri buradan bir şey çıkarmaz’ diyorum zira ortada bir yanlışlık yok. Daha sonra soruşturma tamamlandı. Savunma isteniyor. Savunmada ise ‘amire saygısızlıktan ötürü 1/8 oranında maaş kısmı cezası, yöneticilik vazifenizin üzerinizden alınması ve bir yere öğretmen olarak verilmesi’ tabirleri var. Amire saygısızlık ‘Efendim yanılgı yaptım’ demekse akıllara sakinlik verecek bir sonuç. Bu bizim zorumuza gitti ve çok üzüldük. Ortada mağdur olan biri var. Bir hanımefendi mağdur oluyor. Eşi var çocuğu var. O oruç tutmuyor mu? Onun ıstırabı yok mu? Orada saygısızlık yapacak rastgele bir cümle yok. Müdüre hanımın misyondan alınma kararnamesi geldi. Olağan ki biz türel çabamızı sürdüreceğiz. Fakat toplum vicdanında, insan vicdanında özür dilemek, o denli bir ortamda bir hanımefendinin yaşadığı dert sonrasında geçmişindeki hayatında hiçbir sicili olmayan, bakanlığın muvaffakiyet ve takdir dokümanları verdiği ve Ayancık öğretmenevini eksi 309 binlerden kurumu kara geçiren ve bu kadar emek ettikten sonra yaşanan kolay bir durum sonrası bir mesleğin yöneticiliğini, bir kişinin üzerinden almak 8’de 1 maaş kısmı cezası vermek hangi aklın hangi vicdanın eseridir? Bu olay kul problemi olmaktan çıkmış. Bunu Allah affetmez. Bu vicdanı bir problemdir. Ben bu olayı anlamsız buluyorum. Bu sorun bir an evvel ortadan kaldırılmalı.”