Kanseri ikinci defa atlatan bayandan öteki hastalara “iyileşmeye inanın” daveti

Meme kanseri ve akciğer kanserini yüksek moral ve başarılı tedaviyle atlatan Edirneli Zeynep Öven, çabasıyla başka hastalara da örnek oluyor.
İl Sıhhat Müdürlüğü muhasebe ünitesinde çalışan 51 yaşındaki Öven, 22 yıl evvel yakalandığı göğüs kanserini atlattıktan sonra geçen yıl akciğer kanseri olduğunu öğrendi.
Kanserle uğraşta her vakit moralini yüksek tutan Öven, ilaç tedavisi, radyoterapi ve kemoterapiyle akciğer kanseriyle uğraşını kazandı.
Öven, AA muhabirine, 22 yıl evvel göğüs kanserine yakalandığını, ameliyat ve ilaç tedavisiyle sıhhatine kavuştuğunu söyledi.
Geçen yıl yaz aylarında denetim için gittiği sıhhat merkezinde akciğer kanseri teşhisiyle yüz yüze kaldığını anlatan Öven, “Hızlı bir tedavi süreci başladı. Şu anda stabil bir durumdayım, 3 aylık denetimlerim var. Sıhhatime kavuştuğum için memnunum.” dedi.
Öven, kanser hastalığına yakalanmanın dünyanın sonu olmadığını erken teşhis, uygun tedavi ve yaşama olumlu bakarak şifa elde edilebildiğini vurguladı.
“İyileşmeye inanmalı ve savaşmalı”
Her iki kanser hastalığında da yılmadan uğraş ettiğini lisana getiren Öven, şunları kaydetti:
“Kanserin ismi dahi aslında korkutucu. Maalesef mevti çağrıştırıyor. Birinci başlarda benim için de çok zordu lakin sonrasında üzülmenin, ağlamanın, isyan etmenin yararı olmayacağını düşündüm. Bana yararı olan olumlu bakış açısı, olumlu bakış açısı, güzelleşmeye inanmak ve savaşmak. Bunlar tedaviye en değerli dayanaktır. Kıymetli olan hastanın kanser karşısındaki konumu. 22 yıl evvel hekimlerim ‘iyileşmenin yüzde 50’si moraldir’ demişti. Bu hala aklımda. Ben akciğer kanserine yakalandığım vakit da bu anlayışla hareket edip, elimden geldiği kadar gayret ettim. İki sefer kanseri yendiğim için memnunum. Geleceğe daha umutlu bakıyorum.”
Öven, etrafında kanser teşhisi konmuş şahıslarla konuşarak onlara takviye vermeye çalıştığını da söz etti.
Kanserin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkati çeken Öven, “Onlara kendimden örnekler vererek yol göstermeye çalışıyorum. Güzelleşmenin yüzde 50’si moral, yüzde 50’si ilaç tedavisi. Moraliniz her vakit yüksek olmalı, bunu yapmak güç ancak öteki bir yolu yok. Negatif olmanın, üzülmenin bir yararı var mı diye düşünmek gerekli. Kar ziyan hesabı yapmaları ve buna nazaran hareket etmeleri gerek.” diye konuştu.