Kamu emekçisinin artırım pazarlığında mutabakat çıkmadı! Türk-İş hükümetin teklifini açıkladı: Taleplerimizi karşılamıyor

Türk-İş Genel Lideri Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Lideri Mahmut Arslan, 2023 yılı Kamu Toplu İş Mukaveleleri Çerçeve Protokolü görüşmeleriyle ilgili bugün Türk-İş Genel Merkezi’nde ortak basın toplantısı düzenledi. İstedikleri artırımla hükümetin önerdiği artırım ortasında fark olduğunu belirten Atalay, koşulların taleplerini karşılamadığını söyledi.

“YÜZDE 30 REFAH HİSSESİ, 11 BİN 500 TABAN FİYAT VERDİLER”

Atalay, “Bizim verdiğimiz teklif yüzde 45 refah hissesi, taban fiyatı 15. Onun dışında da toplumsal haklarla ilgili her sendikanın ortak talebini; 13 husus ile hükümete teslim ettik. Geçen hafta, birinci kez bize refah hissesi yüzde 30, 11 bin 500 TL de taban fiyatına verdiler. Komite olarak hem şahsım hem HAK-İŞ ismine bu kaidelerin uygun olmadığını, taleplerimizi karşılamadığını kendilerine söz ettik.” dedi.

“ARZU ETTİĞİMİZ SAYI OLMAZSA MUAHEDENİN DA BİR MANASI YOK”

Atalay kelamlarını şöyle sürdürdü: Bu benim 11’inci kontratım. Ben geçmişte insanların, ‘Bir an önce bitsin’ diye taleplerini görmüyordum. Lakin artık ekonomik kurallar ve külfet sebebiyle insanlarda, ‘Sözleşme bir an önce bitsin de fiyatımı alayım’ fikri var ki bu haklı ve yanlışsız bir niyet. Onun için geçen hafta Sayın Bakan’a, ondan evvel Sayın Cumhurbaşkanı’na da söz ettik. Sayın bakan da mevzuyu biliyor. İstek ettiğimiz sayılar olursa 10 gün içinde bitirelim. HAK-İŞ’in de bizim de talebimiz bu. Bu ay geçti, bordrolar yapıldı, bitti. Bir dahaki ay, kamudaki 700 bin personel onun çocuğu, ailesi artırımlı fiyatını almak istiyor. 10-15 gün içinde bağıtlamak durumundayız. İstek ettiğimiz sayı olmazsa muahedenin da bir manası yok.

“İŞÇİNİN ŞAD OLMAYACAĞI BİR ŞEYİN ALTINA İMZA ATMAYIZ”

Her sendikanın mukavelelerde kendi imza yetkisi var. Ülkeyi yönetenler, siyasi iktidar, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı patron sendikası, ‘Biz memura da refah hissesi dahil yüzde 30 verdik birebirini size verelim’ diyor. Ortadan 3 ay vakit geçti, onu kabul etmemizin mümkün olmadığını kendilerine söz ettik. Bir yerde buluşabilirsek buluşuruz. Buluşamazsak grev kararından önce yapılması gerekenleri yaparız. Grev kararı gelirse onu uygularız. Toplumun razı olmayacağı, personelin mutlu olmayacağı bir şeyin altına sendikacılar imza atmazlar, atamazlar. Bugüne kadar hiç bu türlü olmadı.”