Kalıcı tırnak uygulamaları sıhhat problemlerine yol açabilir
Ankara Kent Hastanesi Dermatoloji Kısmı Uzmanı Doç. Dr. Burcu Tuğrul, “Kalıcı tırnak uygulamalarında yapılan manikür sırasında tırnağın içerisine enfeksiyon girdiğinde, 3-4 hafta tırnağımız kapalı kaldığı için o enfeksiyon görünmez hale geliyor. Şayet rastgele bir semptom, ağrı, sızı vermezse enfeksiyon daha derine, hatta kemiğe kadar inebiliyor.” dedi.
Doç. Dr. Tuğrul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalıcı oje, protez tırnak ve buna misal uygulamaların özel günler haricinde yapılmaması gerektiğini belirtti.
Tuğrul, “Kalıcı tırnak uygulamalarında yapılan manikür uygulaması sırasında tırnağın içerisine enfeksiyon girdiğinde 3-4 hafta tırnağımız kapalı kaldığı için o enfeksiyon görünmez hale geliyor. Şayet rastgele bir semptom, ağrı, sızı vermezse daha derine, hatta kemiğe kadar inebiliyor. Bunun yanında 3-4 hafta sonra tırnaklardan ojelerin çıkarılmasıyla tırnakta inanılmaz bir kırılganlık, incelme, kopma üzere durumlar meydana geliyor. Bunun kendi kendini tamir etmesi de çok güç oluyor.” diye konuştu.
Tuğrul, tırnak uygulaması sırasında, sürecin kalıcı olması için ellerin ultraviyole ışını yayan aygıtlara maruz kaldığını söyledi. Bu ışınların yaşlanma suratını arttıran çevresel bir faktör olduğunu vurgulayan Tuğrul, “Ciltte güneş lekeleri, elastikiyet kaybı çok kronik ve uzun süreliyse kansere kadar gidebiliyor. O yüzden şayet özel bir durumunuz yoksa çok sık bir halde kalıcı tırnak uygulamalarına girmenizi önermiyoruz.” dedi.
“Tırnak deyip geçmeyin, en ufak bir belirtide dermatoloğunuza başvurun”
Tuğrul, manikür uygulamaları sırasında, tırnağın kendini muhafazasını sağlayan “kütikül” kısmının alınmasını önermediklerini ve bunun çok değerli olduğunu lisana getirdi.
Yumuşatıldıktan sonra kütiküllerin geriye gerçek itilebileceğini söyleyen Tuğrul, şöyle konuştu:
“Tırnağı uzun müddetli, çok uzun ya da çok kısa kullanmamak da değerli. Doğal ki en değerli noktalardan biri ise sterilize edilmemiş eserleri ve aygıtları kullanmamak. Kütiküllerin alınmasıyla mantar ve gibisi enfeksiyonlara davetiye çıkarmış oluyoruz. Tüm bu nedenlerle manikürün de işi güzel bilen ve medikal manikür uygulamaları yapan yerlerde yaptırılması değerli.”
Tırnakların sıhhatsiz durumlarda gösterdiği semptomlara değinen Burcu Tuğrul, “Sağlıklı tırnak kırılgan değildir. Üzeri pürüzlü değildir. Renk değişimi ve noktalar yoktur. Tırnak ve deri ortasında kalınlaşma görmeyiz. Bu söylediklerimin tam aksisi durumlar ortaya çıktığında mantar enfeksiyonları ve kimi cilt hastalıklarının bulguları olabilir. Birebir vakitte tırnakta bir ağrı, akıntı varsa bu da bir enfeksiyon belirtisi olabilir. Bu sebeple tırnak deyip geçmeyin en ufak bir belirtide dermatoloğunuza başvurun.” bilgisini verdi.
Tuğrul, bayanların ellerinin konut işleri sebebiyle uzun müddet suda kalabildiğine dikkati çekerek, bu tıp işlerde eldiven kullanılmasını önerdi. Tuğrul, “Su ve deterjan döngüsünden ellerimizi korumak ve sık nemlendirmek hem elimize hem de tırnaklarımıza yapabileceğimiz en hoş süreçler. Tekrar ellerimizi ve tırnaklarımızı güneşten korumak da son derece değerli.” dedi.
“Sağlığımızla hoş görünmek ortasındaki dengeyi sağlamalıyız”
Doç. Dr. Tuğrul, süreksiz ojelerin de kimyasal eserler olduğu için tırnağa ziyan verdiğini belirterek, şu tabirleri kullandı:
“Ojeyi sürüyoruz ve akabinde çıkarmak için içerisinde formaldehitler ve bir sürü kimyasal husus içeren asetonlarla tırnaklarımızdaki ojeleri çıkarıyoruz. Bunun sonucunda tırnak, cildimizin kuruduğu üzere kuruyor. Tırnak bizim deri ekimiz. Tırnağımıza kibar davranmamız onu da tıpkı cildimiz üzere sık nemlendirmemiz ve kimyasallardan müdafaamız gerek. Tırnaklara orta ara nefes aldırmak gerekiyor. Alışılmış ki bayanlar olarak kendimizi önemseyeceğiz ve hoş gözükeceğiz lakin sağlığımızla, hoş görünmek ortasındaki dengeyi sağlamamız gerek.”