İsveç Türkiye mahzurunu aşarak tarihi bir adım attı

200 yılı aşkın bir müddettir savaş vakti tarafsızlığını benimseyen İskandinav ülkesi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin akabinde, kuzey Avrupa’daki güvenliği ve istikrarı artırma gayretlerinin bir kesimi olarak geçen Mayıs’ta üyelik müracaatında bulundu.

Ancak, Pazartesi gecesi geç saatlere kadar Türkiye, İsveç’in başvurusunu engelliyordu.

Türkiye, İsveç’in Kürt militanlara sığınak sağladığını ve PKK üzere isyan kümelerine daha fazla baskı yapması gerektiğini argüman etti. PKK’yı terörist bir örgüt olarak kabul eden Türkiye’nin yanı sıra AB ve ABD de birebir formda düşünmektedir.

NATO’nun 31 üye ülkesinden rastgele biri üzere Türkiye’nin de kümenin yeni üyelerine katılmasını engelleme yetkisi bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan kritik görüşmelerin sonucu, İsveç’in sağcı Başbakanı Ulf Kristersson için büyük bir zafer olarak görülüyor.

İsveç’in birinci NATO üyelik başvurusu, Kristersson’un Toplumsal Demokrat öncülü Magdalena Andersson tarafından yapılmış olsa da, Ekim ayında İsveç önderi olarak vazifeye başladığından beri üyeliği elde etmeyi ana dış siyaset önceliği haline getirmiştir.

Kristersson, İsveç’in kamu televizyon ağı SVT’ye, Türkiye’nin terörizm konusundaki telaşlarını gidermek için kendisinin ve grubunun “çok sıkı çalıştığını” ve eforlarını gösterme müsaadesi verildikten sonra bir muahedenin sağlandığını söyledi.

Kristersson, “Uzun müddettir yaptığımız şeyleri sunma ve gösterme bahtını da yakaladık ve bu da sonuç veriyor,” dedi. “Ve bence bu, başka ülkelerin çalışmalarından güzel bir dayanakla birlikte, her şeyi bir ortaya getirdik.”

Haziran ayında İsveç, terörist kümelere mali yahut lojistik yardımı yasa dışı kılan daha sert terörle uğraş maddeleri getirdi.

Geçen haftanın sonunda, bu yasalar birinci kere aksiyona geçirildi; İsveç mahkemesi, terörizmi finanse etmeye çalışma dahil olmak üzere bir dizi kabahatten ötürü bir Kürt adamı mahpusa attı ve daha sonra hudut dışı edileceğini söyledi.

İsveç ayrıyeten Türkiye’ye silah ihracatına yine başladı.

Başbakan SVT’ye, “Her ülkenin ittifaka katılması gereken ek güvenlik sağlama taleplerini ciddiye alıyoruz,” dedi.

Pazartesi günü Vilnius’ta gülümseyerek fotoğraf çektirdikten sonra, Kristersson İsveç kamu radyosunda, görüşmelerin akabinde “tüm ekiple” bir konferans odasında süratli bir kutlama birası içtiğini itiraf etti.

Bu birebir vakitte Türkiye için de büyük bir zafer.

Ankara’nın güvenlik tasalarının giderilmesinin yanı sıra, İsveç, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılma eforlarını faal olarak desteklemeyi ve “ekonomik işbirliğini artırmayı” vaat etti.

Tüm süreç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a global siyasette büyük bir platform sağladı ve kapalı kapılar arkasında hangi çeşit garantilerin verildiği konusunda hala çok sayıda soru var.

Türkiye, İsveç’in NATO’ya katılmasına karşı çıkmasını sona erdirdikten sonra, ABD, Türkiye’nin F-16 savaş jetleri alması konusunda yeni görüşmeler yapmayı kabul etti.