HSBC, 2023 ve 2024 sonu dolar iddiasını yükseltti: Sayı 32 liraya kadar çıkıyor

HSBC dolar/TL beklentisini üst istikametli revize etti. Ekonomistler Murat Toprakve Charlotte Ong tarafından kaleme alınan HSBC raporunda “Dolar/TL’nin yıl sonunda 29’a ve 2024’te 32’ye yükselebileceğini öngörüyoruz” sözleri yer aldı. Banka bir evvelki raporunda bu düzeyleri 27 ve 29 olarak belirlemişti.

CARİ İSTİKRARDA DÜZGÜNLEŞTİRME SONLU OLUR VURGUSU

Dış ticaret açığındaki artışa ve enflasyondaki üst taraflı ivmelenmeye dikkat çeken ekonomistler, cari istikrarda beklenen güzelleşmenin sonlu olabileceğine vurgu yaptı. Ayrıyeten yüksek enflasyonun gerçek faizleri düşürdüğünü belirten banka bunun da TL üzerinde risk oluşturabileceği belirtildi.

2 RİSK SIRALADILAR

Banka ekonomistleri son dataların TL’nin son devirdeki istikrarı için iki açıdan risk oluşturduğunu belirterek bu riskleri şöyle sıraladı:

• “Dış ticaret açığındaki keskin artış, makro dengelenme patikası hakkında kuşku uyandırıyor. Haziran ayında 5,2 milyar dolar ile nispeten küçük bir ticaret açığının akabinde, temmuz ayında istikrar 12,4 milyar dolar açıkla kıymetli bir bozulma yaşandı. Bu, geçen yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 15 daha yüksek ve pandemi sonrası ortalama aylık açığın epeyce üzerinde. Bu durum, turizm döneminde bile beklenen güzelleşmenin gelmeyebileceğine işaret ettiğinden kur için bir risk.
• Enflasyon sürpriz yaparak temmuz ayında keskin bir biçimde hızlandı ve yıllık yüzde 47,8 ile beklentilerin üzerinde çıktı. Bu, enflasyonun yılı yüzde 60’ın üzerinde bitirebileceği manasına geliyor. Döviz açısından bakıldığında, son enflasyon dinamiklerinin iki olumsuz sonucu var. Birincisi, gerçek faizler üzerindeki tesir ve dolarizasyon riski. Enflasyonun keskin bir biçimde hızlanmasıyla birlikte, gerçek faizlerde düşüşün para ünitesi üzerinde baskı oluşturabileceğini belirtmekte yarar var. İkincisi, dünyanın pek çok yerinde enflasyon düşüşünün yaşandığı bir devirde Türkiye’deki yüksek enflasyon TL’nin gerçek pahası üzerinde üst istikametli baskı oluşturuyor. Bunun sürdürülebilir olmadığına inanıyoruz.”