Erdoğan: Kendi Köhne Dünyalarını Ülkenin ve Yer Kürenin Yegane Gerçeği Sananlar En Büyük Ziyanı Milletimizin Türkiye Yüzyılı Ülküsüne Veriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizin ve dünyanın eski sistemden bugünkü sisteme geçiş sürecinin her safhasını bedeller ödeyerek yaşamış bizler için bu tablo ne şaşırtan ne de korkutucudur. Kendi köhne dünyalarını ülkenin ve yer kürenin yegane gerçeği sananlar ise en büyük ziyanı milletimizin Türkiye Yüzyılı ülküsüne veriyor. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı kendini bu türlü kısır ve arkaik bir anlayışa mecbur ve mahkum hissetmesin” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ulusal Savunma Üniversitesi Hava Harp Okulu Komutanlığı Diploma ve Sancak Zaman Teslim Töreni’nde konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:
“Savunma endüstrinde son devirde yaptığımız büyük atılımlar sayesinde teknoloji konusundaki eksiklerimizi kıymetli ölçüde giderdik. 20 yıl evvel, yüzde 20 ulusal savunma olarak yapıya sahiptik. Bugün, yüzde 80 ulusal ve yerli savunma endüstrinde bir yapıya sahibiz. Artık kendi insanını ve insansız hava uçaklarını geliştirip, üretebilen bir ülke haline geldik. Radarından füzesine, yapay zekasından siber sistemlerine kadar her başlıkta tamamlanan, devam eden ve yeni başlanan projelerle her geçen gün daha da ileriye gidiyoruz.
“TÜRKİYE’NİN SÖMÜRGECİLİK EVRESİNDEN KALMA PARADİGMALARI YERLE YEKSAN EDEN BU YAKLAŞIMININ TESİRLERİNE ARTIK TÜM COĞRAFYALARDA ŞAHİTLİK ETMEYE BAŞLADIK”
İlkeli yaklaşımımız sayesinde siyasi, askeri gücümüzle elde ettiğimiz pozisyonumuzu ‘yumuşak güç’ denen diplomasideki ve insani münasebetlerdeki etkimizde de tahkim ettik. Herkesin sömürecek meta olarak baktığı toplumları biz yalnızca Allah’ın yarattığı en erdemli mahlukat olan insan olarak gördük, görüyoruz. Türkiye’nin sömürgecilik zamanından kalma paradigmaları yerle yeksan eden bu yaklaşımının tesirlerine artık tüm coğrafyalarda şahitlik etmeye başladık. Önümüzdeki yıllarda biz, kendi vizyonumuzu ve amaçlarımızı hayata geçirmeyi sürdürdükçe, Türkiye’yle birlikte tüm insanlık da medeniyet güneşimizin şefkat ve adalet ışığıyla daha çok tanışacaktır.
“BU ÜLKENİN HİÇBİR VATANDAŞI KENDİNİ BU TÜRLÜ KISIR VE ARKAİK BİR ANLAYIŞA MECBUR VE MAHKUM HİSSETMESİN”
Dünyanın geçmişle kıyaslanamayacak kadar karmaşık ve tehlikeli bir yola gittiği gerçektir. Bu ortamda biz ecdadın emanetine halel getirmeden dünyanın yeni tertibinde ülkemizin hak ettiği yere çıkarmanın çabasını veriyoruz. Elbette her şeyin daha düzgünü, hoşu ve harikası vardır. Ülkemizin ve dünyanın eski nizamdan bugünkü nizama geçiş sürecinin her safhasını bedeller ödeyerek yaşamış bizler için bu tablo ne şaşırtan ne de korkutucudur. Kendi köhne dünyalarını ülkenin ve yer kürenin yegane gerçeği sananlar ise en büyük ziyanı milletimizin Türkiye Yüzyılı ülküsüne veriyor. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı kendini bu türlü kısır ve arkaik bir anlayışa mecbur ve mahkum hissetmesin.
“BUNU BAŞARDIĞINIZ VAKİT İÇİNİZDEN BİRÇOK ALPARSLANLARIN, SÜLEYMAN ŞAHLARIN, FATİHLERİN, MUSTAFA KEMALLERİN ÇIKTIĞINA ŞAHİT OLACAKSINIZ”
Gençler hayallerinize ket vurmayın, ufkunuza hudut çizmeyin. Kendinize olan inancınızdan kuşku duymayın. Okulları ziyaretimde öğrencilerimize her fırsatta tavsiye ettiğim dört ilkeyi burada tüm gençlerimize bilhassa bir hayat rehberi olması bakımından tekrarlamak istiyorum. ‘Oku, düşün, uygula, neticelendir.’ Okuyacaksınız ki, insanlığın binlerce yıllık kadim birikimine vakıf olabilesiniz. Düşüneceksiniz ki, bu birikimi kendi özgün bedeliniz haline dönüştürebilesiniz. Uygulayacaksınız ki sahip olduğunuz bilgi ve marifetin karşılığını görebilesiniz. Neticelendireceksiniz ki kendinize, ailenize ve tüm insanlığa güzel katkılar yapabilesiniz. Bunu başardığınız vakit içinizden kaç Alparslanların, Süleyman Şahların, Fatihlerin, Mustafa Kemallerin çıktığına şahit olacaksınız.”