Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Çağdaş Sanat Müzesi’ni ziyaret etti

İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin yeni binasını ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan burada yaptığı konuşmada, “Farklı düşünen sanatkarlarımızı tehdit ettiler, üzerlerine mahalle baskısı kurarak kaygı iklimi oluşturarak bu insanları sindirmeye çalıştılar. Ülkenin, milletin, hatta direkt sanatkarlarımızın hayrına olan işlerde bile maalesef bu hoyrat hallerinden vazgeçmediler. Biz bu problemlerin hepsini de göğüsledik” dedi.

Türkiye’nin birinci çağdaş ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern, Galataport içinde kapılarını ziyaretçilere 4 Mayıs’ta açmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, müzenin yeni binasını ziyaret etti. Ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Vilayet Lideri Osman Nuri Kabaktepe, İstanbul Çağdaş Sanat Müzesi İdare Şurası Lideri Oya Eczacıbaşı ve çok sayıda davetli eşlik etti.

BİZİM İÇİN ULUSAL MÜZE DEĞİL, MEMLEKETLER ARASI NİTELİĞİ OLAN BİR MÜZE

“İstanbul Modern’in yeni binasının kentimize ve tüm sanatseverlere iyi olmasını diliyorum” diyerek  konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Çağdaş artık bizim için bir ulusal müze değil, milletlerarası niteliği olan müze. Bu milletlerarası niteliğiyle birlikte burada Galataport’la adeta bütünleşen bir yapı ortaya koyuyor. Bu da İstanbulumuz için, Türkiyemiz için farklı bir zenginlik. Buradaki gençlerimizle birlikte tüm milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı tebrik ediyorum. Bundan tam 104 sene evvel Samsun’da başlayan ulusal uğraşımızı zaferle taçlandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere muzaffer ordumuzun tüm mensuplarını rahmetle yad ediyorum. Bayanı erkeği, genci yaşlısıyla, ulusal gayretin tüm kapalı kahramanlarını burada hürmetle, şükranla anıyorum” dedi.

19 MAYIS RUHUNU GELECEK KUŞAKLARA AKTARMAYA DEVAM EDECEĞİZ

SÖZÜ EN ÇOK EDİLİP İCRAATI EN AZ YAPILAN KÜLTÜR SANAT Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyüyerek, ulusal gelirimizi 236 milyar dolardan 1 trilyon dolar sonuna getirmek, bunun hazırlığıdır. İstihdamı, ihracatı, turizmi 3 kat, 5 kat, 10 kat artırmak bunun hazırlığıydı. Hedeflediğimiz büyük şahlanışı gerçekleştirebilmemiz için muhtaçlığımız olan ne varsa hepsini tek tek tamamlayarak ülkemizi bu günlere hazırladık. İnşallah önümüzdeki periyotta çok daha güçlü, çok daha kararlı bir halde kalkınma atılımlarımızı sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü 85 milyon olarak daima birlikte ülkemize ve milletimize yakışır bir özgüvenle kutlayacağız.  Cumhuriyet tarihi boyunca kelamı en çok edilip de icraatı en az yapılan işlerin başında hangisi geliyor derseniz birinci sırada Kültür Sanat derim. Bizden evvelki medeniyetlerin mirasları olarak devraldığımız pahaları bir kenara bırakırsak maalesef özgün kültür sanat eserleri ortaya çıkarmada uzunca bir müddet istek ettiğimiz arayı kat edemedik. Şu İstanbul’un son 1 asırdaki serencamını şöyle bir gözden geçirmek dahi bu hakikati ispatlamaya kafidir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı misyonunu devraldığımız günleri hatırlıyorum. Bu kentte Osmanlı periyodundan kalma kültür sanat yapıtlarının birçok ya tahrip edilmiş ya görmezden gelinmişti. Cumhuriyet devrinde yapılan 3-5 eser ise kentin ne potansiyelini taşıyabilecek ne de gereksinimlerini karşılayabilecek durumdaydı. Biz belediye başkanlığı devrimizde yalnızca kentin su, paklık, ulaşım, etraf ve öbür meselelerini çözmekle kalmadık. Tıpkı vakitte İstanbul’a güçlü bir kültür sanat alt yapısı kazandıracak birinci adımları da attık. Bunlardan en kıymetlisi Haliç Kongre Merkezi’dir” sözlerini kullandı.

DÜNYA İSTANBUL’U İSTANBUL MODERN’LE ÇOK DAHA FARKLI HALDE TANIYACAK

TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR VE SANAT HAZİNESİNİ EN VERİMLİ BİÇİMDE DEĞERLENDİRMENİN EFORU İÇERİSİNDEYİZ Erdoğan, “Gerek bakanlıklarımızın gerek belediyelerimizin her biri kentin kültür sanat hayatına katılan, yeni bir renk olan kültür merkezlerine, kütüphanelerine çıkartılan zorlukları da hatırlayalım. Rami Kışlası, bunlardan bir tanesi. Artık Rami Kışlası, Ankara’da Millet Kütüphanesi’nden sonra en büyük kütüphane oldu. Doluyor, taşıyor. 24 saat gençlere açık. İkramlarıyla, her şeyiyle bir öbür. Nasip olursa, bugün Rami Kışlası’nda gençlerle bir ortaya geleceğim. Onlarla bu bayramı inşallah kutlayacağız. Sokaklarımızın ateşe verilmesinden edep ve insanlık hududunu aşan hakaretlere varıncaya kadar her yola başvurdular. Farklı düşünen sanatkarlarımızı tehdit ettiler, üzerlerine mahalle baskısı kurarak dehşet iklimi oluşturarak bu insanları sindirmeye çalıştılar. Ülkenin, milletin, hatta direkt sanatkarlarımızın hayrına olan işlerde bile maalesef bu hoyrat hallerinden vazgeçmediler. Biz bu zahmetlerin hepsini de göğüsledik. Her tuzağı bozduk, her mahzuru aştık ve bu günlere geldik. Türkiye’nin tüm kültür ve sanat hazinesini en üst seviyede en verimli biçimde değerlendirmenin gayreti içerisindeyiz. Kültür ve sanat hayatımıza zenginlik katacak, bu alanda çeşitliliği artıracak her türlü yapıtı her türlü projeyi teşvik ediyoruz. Sanatımıza, katkı veren herkese, tüm sanatkarlarımıza takviye olmayı vazife telakki ediyoruz. Sanatkarları ve sanat kolları ortasında ayrım yapan değil, tüm pahalarını bağrına basan, kuşatıcı bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Evvelce resmi ideoloji tarafından cezalandırılmış, yasaklanmış, ötelenmiş kim varsa, hangi fikir ve sanat insanımız varsa, hepsine kucak açtık. Türk şiirinin duayen ismi Nazım Hikmet’e vatandaşlıktan çıkarıldıktan 58 yıl sonra tekrar Türk vatandaşlığı veren biz olduk” tabirlerini kullandı.

KÜLTÜR SANAT İNSANLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir yandan yılların ihmalini giderip, yanlışlarını düzeltirken başka yandan da yerelden evrensele uzanan yeni bir anlayışı hakim kıldık. Hiçbir komplekse kapılmadan, insanlığın ortak birikiminden azami derece istifadenin çabasındayız. Her yıl tevdi ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerimizle, kültür sanat insanlarımıza sahip çıkıyoruz. Ülkemize, sanatkarlarımıza ve sanatseverlere hizmet edecek abide yapıtlarla kültür sanat dünyamızın fiziki alt yapısını güçlendiriyoruz. İstanbul’a Atatürk Kültür Merkezi’ni Ankara’ya, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasını kazandırarak kıymetli bir eksiği giderdik. Bir bütün olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi özellikle da kongre ve kültür merkezi stant salonu ve millet kütüphanesi üzere özgün mimari eseri yapılarımızla tarihe imza attık. Her ne kadar birileri ısrarla bu yapıtları karalamak için palavra ve iftira kampanyaları yürütse de milletimiz kendisine kazandırdığımız bu pahası görüyor, takdir ediyor. Öteki yandan ülkemizin dört bir köşesinde faaliyet gösteren kültür merkezlerimizin sayısını 42’den 122’ye çıkardık. Son yıllarda belediyelerimizle kendi kentlerine, nitekim estetik eseri ve pek fonksiyonel kültür merkezleri kazandırdılar” dedi.

12 BİN YAPITI TEKRAR İLİŞKİN OLDUĞU TOPRAKLARA KAVUŞTURDUK Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin her yerinde bu örnekleri şahsen gördük. Göbeklitepe bunlardan bir tanesi. Yurt içinde 5 bin 800 vakıf kültür varlığının onarım yahut tamirini gerçekleştirdik. Ülke genelinde 165 müzeyi mevcut yerlerinde tamir, onarım ve teşhir tanzim düzenlemeleriyle büsbütün yeniledik. Ayrıyeten 59 yeni müzeyi birinci defa ziyarete açarken 23 müzemizin de binasını yine yaptık. Koleksiyonuyla, dünyanın sayılı örnekleri ortasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni restore ettik. İslam Medeniyetleri Müzesi’nden İstanbul Fotoğraf ve Heykel Müzesi’ne, İzmir Kültür Sanat Fabrikamızdan, Adana Ulusal Mensucat Fabrikası Müzemize kadar birçok yapıtı ülkemize kazandırdık. Ayrıyeten Türkiye’den yurt dışına kaçırılan yapıtların, tekrar vatanına dönmesi için ağır uğraş sarf ettik. Bir kısmını naklettik. Hala çalışmaları devam eden birçok nesneler var. Yaptığımız hukuksal ve diplomatik çalışmalar sonucunda şimdiye kadar yaklaşık 12 bin yapıtı yine ilişkin olduğu topraklara kavuşturduk. Tiyatrodan operaya, sinemadan edebiyata, tezhipten minyatüre kadar her alanda sanatın ve sanatkarlarımızın yanında olmayı vazife addediyoruz. Maksadımız Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023’e daha güçlü, daha üretken, daha varlıklı ve daha özgür bir iklimde girmektir. Bu yolda Türkiye’nin kıymetlerini, ülkemizin bu alanda varlıklı birikimini tüm renkleriyle kucaklamaya devam edeceğiz. Bugün bu çok istikametli çabalarımızın, ortak gayretlerimizin yeni bir sevincini daha paylaşmak üzere bir ortadayız. Türkiye’nin birinci çağdaş ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in yeni binasını hakikaten sanat topluluğumuza kazandırmaktan ötürü Eczacıbaşı ailesine tekrar çok teşekkür ediyorum” dedi.

BU BİR ZİHİNSEL İHTİLALİN KIYMETLİ ADIMIDIR Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Çağdaş ülkemizin birikiminin global ölçekte paylaşılmasına ve geleceğe aktarılmasına vesile oldu. Dünyanın dört bir yanından eserler,  sanat eserleri, İstanbulluların, gençlerimizin ve milletimizin beğenisine burada sunuldu. Şimdiye kadar 8 buçuk milyon ziyaretçiyi ağırlayan İstanbul Modern’in eğitim programlarıyla 850 bin çocuk ve gencimize ulaşmasını da ben çok değerli buluyorum ve önemsiyorum. Her yaş ve kesitten insanımızı sanatla tanıştıran, sevdiren İstanbul Modern’in değerli bir boşluğu doldurduğunu da görüyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına bir armağan olarak değerlendirdiğim İstanbul Modern’in yeni binasının kentimize çok ancak çok büyük paha katacağına inanıyorum. İstanbul Çağdaş yeni binasıyla önümüzdeki periyotta de Türkiye’nin en itibarlı, çağdaş, sanat merkezlerinden biri olmayı sürdürecektir. Bu bir zihinsel ihtilalin de kıymetli adımıdırö tabirlerini kullandı.   Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barbaros Hayrettin Paşa Camii’yle de ayrıyeten övündüklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a günün anısına Oya Eczacıbaşı armağan takdim etti.

– Karaköse