Bursalı 13 yaşındaki piyanist Arya Su Gülenç, Almanya’da büyük muvaffakiyet elde etti
Almanya‘nın Fulda kentinde yapılan 16. Milletlerarası Pianale Piyano Müsabakası’nda, bugüne kadar finale yükselen en genç piyanist olan Bursalı 13 yaşındaki Arya Su Gülenç solo konserlerde sahne almayı hedefliyor.
Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Sanat’ın “Genç Yetenekler Projesi” kapsamında müzik eğitimine devam eden Setbaşı Ortaokulu 8’inci sınıf öğrencisi Gülenç birebir vakitte Yıldız Aslanova’dan ferdî piyano dersleri alıyor.
Piyano derslerine şimdi 6 yaşında başlayan Gülenç, Almanya’da düzenlenen 16. Milletlerarası Pianale Piyano Müsabakası’nda, 13-29 yaş kategorisinde bu tertipte bugüne kadar finalistler ortasında yer alan en genç piyanist oldu.
Gülenç, bu muvaffakiyetinin yanı sıra 2024-2025 eğitim yılı için Pianale Şenliği masterclass programına burslu katılma hakkını elde etti.
Dünyadaki değerli müzik okullarında vazife alan profesörlerin kıymetlendirme yaptığı yarışta, ödül kazanan en genç piyanist olma unvanını kazanan Gülenç, heyetteki profesörlerin sınıflarına özel olarak çağrıldı.
Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’nde piyano başına geçen Arya Su Gülenç, AA muhabirine, müzik öğretmeni olan babasının kendisine bir enstrüman çalmasını tavsiye ettiğini söyledi.
Gülenç, müzik enstrümanları satan bir dükkana gittiklerinde gördüğü beyaz piyanodan çok etkilenerek piyano çalmaya başladığını lisana getirdi.
Daha sonra özel dersler almaya başladığını ve 7 yıldır piyano çaldığını aktaran Gülenç, gün içinde 3-4 saat piyanoda repertuvar, deşifre ve doğaçlama çalışmaları yaptığını anlattı.
Yarışma yahut şenliklere katılmadan 3 ay evvel öğretmeniyle modülleri hazırlamaya başladıklarını söz eden genç sanatçı, repertuvarını genişletirken modülleri çalarken rahat hissedene kadar çalıştığını vurguladı.
“Emeklerimin karşılığını aldığım için çok gururluyum”
Uluslararası Pianale Piyano Müsabakası’nda finale kalmanın kendisini çok keyifli ettiğini bildiren Gülenç, “17 ülkeden 26 piyanistle yarıştım. Benim için çok memnunluk verici ve heyecanlı bir süreç oldu. Finali kazanabilen 4 şahıstan biri oldum ve 16’ncısı düzenlenen bu yarışın şu ana kadar kazanabilen en genç piyanisti oldum. Emeklerimin karşılığını aldığım için çok gururluyum.” dedi.
Gülenç sanatçı ve piyanist olmanın güç süreçler gerektirdiğine dikkati çekti.
Sanatıyla ilgili mefkurelerine değinen Gülenç, “Çok şiddetli bir hayal olduğunu biliyorum. Amacım çok uygun bir konser piyanisti olabilmek, dünyanın farklı yerlerindeki konser salonlarında resitaller verebilmek ve orkestralarla seslendirebilmek. Ülkemi yurt dışında en güzel biçimde temsil etmek istiyorum.” diye konuştu.
Genç sanatçı âlâ bir piyanist olmanın birinci kuralının icra edilen sanatı çok sevmekten geçtiğini belirtti.
Yapılan işi sevmenin en değerli öge olduğunu işaret eden Gülenç, “Sevdikten ve imkanlar da sağlandıktan sonra bu yol en rahat bir biçimde bu türlü gerçekleştirilebilir aslında. En kıymetli olan şey sevmek ve çalışmak, verimli çalışmak.” değerlendirmesinde bulundu.