Akdeniz Üniversitesi Rektörü Öğrencilere Tavsiyelerde Bulundu
AKDENİZ Üniversitesi Rektörü (AÜ) Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversiteyi kazanacak öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Rektör Özkan, ‘4-5 yıl boyunca yalnızca eğitim öğretim değil, toplumsal hayatları, maharetleri ve gelişimlerini pekiştirmelerini, iyileştirmelerini öneririm. Örneğin bir yazılım öğrenirseniz, birkaç yabancı lisan bilirseniz, sahiden herkesin önünde olur ve kolay iş bulursunuz. Gençlik çok hoş bir şey. Bunun değerini bilsinler. Hem öğrensinler hem de kendilerini donatsınlar” dedi.
AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, 2023-2024 eğitim öğretim yılı hazırlıkları hakkında bilgi verdi. Ekim ayı içerisinde öğrencilere kapılarını açacaklarını anlatan Prof. Dr. Özlenen Özkan, 2023-2024 eğitim öğretim yılının çok daha huzurlu bir yıl olmasını dilediğini söyledi. Çok önemli bir badire çıkmadığı takdirde yüz yüze eğitim yapmayı planladıklarını aktaran Prof. Dr. Özkan, Covid-19’un hayatımıza girmesiyle birlikte uzaktan eğitim modeline geçildiğini, birtakım branşlarda ise yalnızca yüz yüze eğitim verildiğini hatırlattı. Eğitimde uzaktan eğitim modelinin de hayatı kolaylaştırdığını belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan, hem yüz yüze hem de uzaktan eğitimi harmanlayarak bundan sonraki süreçte devam edebileceklerini belirterek, bu yıl yüz yüze eğitimi planladıklarını açıkladı.
GELİŞTİRİLEN YAZILIMLA, İMTİHANLARDA KOPYAYA GEÇİT YOK
Prof. Dr. Özlenen Özkan, uzaktan eğitim ile birlikte ölçme değerlendirmelerin daha sağlıklı yapılması için yazılım geliştirdiklerini belirterek, ‘Göreve gelmeden evvelki süreçte öğrencilerin muvaffakiyet oranı yüzde 97’ydi. Bunda bir tuhaflık olduğunu fark ettik. Covid ile birlikte online eğitim modeline ansızın yakalanıldığı için imtihanlar gerektiği üzere yapılamamıştı. Biz de bunu gördük. Eğitimin en kıymetli kısmı ölçme kıymetlendirme. Siz bir yerde yanlışsız ölçerseniz, öğrenci eksik olduğu yerleri görür ve onu tamamlayarak alana daha uygun çıkacaktır. Bu nedenle bir yazılım programı geliştirildi. Yazılım programıyla öğrencilerin kopya çekmesini ve birebir soruların tekrar sorulmasını ortadan kaldırdık. Böylelikle öğrenciler kopya çekemedi. Hepimiz öğrencilik yaptık. Bunun önüne geçebilmek kıymetli. Çocuklar bunun farkında değil. Bu manada elimizden geldiğince o programlarla gerçeğe yakın olarak kopya çekilmeyi en aza indirgedik. Kopya çekmenin çok sistemi varmış ben de bu süreçte gördüm. Öğrencilerin ufku bu mevzuda çok geniş. Keşke kopyaya verecekleri mühletleri ders çalışarak geçirseler. Çok önemli hayal güçleri var. Biz hepsini bir formda kapatmaya çalıştık. Diğer üniversiteler de programımızı aldı. Onlar da çok şad kaldı. Ölçme değerlendirmeyi çok daha sağlıklı yaptığımızı düşünüyorum” dedi.
‘İSTANBUL VE ANKARA’DAKİ BAŞARILI ÖĞRENCİLERİ ANTALYA’YA ÇEKMEKTE ZORLANIYORUZ’
Üniversite tercihlerinde Akdeniz Üniversitesi‘nin çok yeterli sıralarda olduğunu anlatan Prof. Dr. Özlenen Özkan, ‘Bizim tek dezavantajımız İstanbul ve Ankara’daki çok âlâ öğrenciler, İstanbul yahut Ankara’da kalmak istiyor. Onları Antalya’ya çekmekte zorlanıyoruz. Antalya biraz değerli bir kent bu manada bazen imtina ediyorlar fakat şu an olduğumuz yerden çok mutluyuz. Tıp, Diş Hekimliği, Turizm fakülteleri Türkiye’nin en uygun fakültelerinden biri” diye konuştu.
‘GENÇLER VAKTİNİ HOŞ DEĞERLENDİRSİN’
Akdeniz Üniversitesi‘ni kazanacak öğrencilere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Özlenen Özkan, ‘Yapmaları gereken şey, kendilerini tanıyarak, yeteneklerini keşfederek, neyi sevdiklerini bilerek öncelikli tercihlerini bu türlü yapmalılar. Daha sonra o kısmın nerede düzgün eğitim verdiğine bakarak tercih etmeliler. Akdeniz Üniversitesi çok hoş yerleşkesi olan bir yer. Antalya çok kozmopolit bir kent. Üniversitedeki kısımların istihdam oranlarına bakmaları gerekiyor. Ben burada Akdeniz Üniversitesi olarak iddialıyım. Üniversite yalnızca eğitim olarak değil, karakter, dünyaya bakış açılarını değiştirmeniz ve donatmanız gereken bir yer. Mezun olduktan sonra herkesle birebir halde çıkarsanız maalesef sıfırdan başlarsınız. Örneğin bir yazılım öğrenirseniz, birkaç yabancı lisan bilirseniz, gerçekten herkesin önünde olur ve kolay iş bulursunuz. Ben bunlara yatırım yapmalarını öneririm. 4-5 yıl boyunca yalnızca eğitim öğretim değil toplumsal hayatları, marifetleri ve gelişimlerini pekiştirmelerini, iyileştirmelerini öneririm. Bu 4-5 yıl çok değerli. Tekrar geri dönüşü de yok. Bizim geriye alamadığımız tek şey vakit. En değerli şey vakit. Gençlik çok hoş bir şey. Bunun değerini bilsinler. Hem öğrensinler hem de kendilerini donatsınlar” dedi.