Milot Rashica: “Formasını en çok giymek istediğim kulüpteyim”

Beşiktaş‘a geldiği için çok memnunluğu olduğunu söyleyen Rashica, “Teklifler ortasında beni en çok isteyen ve benim en çok forma giymek istediğim kulüp Beşiktaş‘tı. Görüşmelerimizi yaptık ve muahede sağladık. Ben de tekrar Türkiye’de olduğum için mutluyum” dedi.

Beşiktaş‘ın yeni transferlerinden Milot Rashica, siyah-beyazlı kulübün mecmuasına açıklamalar yaptı.

27 yaşındaki futbolcunun Beşiktaş Mecmuası’na verdiği röportaj şöyle:

Futbola başlama öykünde amcanın çok değerli bir yeri olduğunu biliyoruz. Bugün geldiğin düzey ile ilgili onun fikirleri neler?

Babamın ağabeyi, benim de tek amcam ve bizim için de ailenin büyük ağabeyi üzeredir. On altı yaşıma kadar onunla birlikte büyüdüm, tıpkı konutta yaşıyorduk. Şu anda kendisi ailesiyle birlikte Norveç’te yaşıyor fakat her gittiğim yere gelir ve maçlarımı takip eder, izler. Dayanağını daima sürdürüyor ve oynadığım futbolla bir oldukça ilgili. Elbette en başında hiçbirimiz bu düzeylere geleceğimi varsayım edemezdik lakin bugün bu noktada olmamda onun hissesi ve takviyesi çok fazladır. Öte yandan olumlu taraflarımı de geliştirmem gereken tarafları de daima söyledi bana. O yüzden amcam futbol ile olan hikayemde hakikaten çok kıymetli bir yere sahip.

“Kosova’dan Avrupa’ya transfer olmak zordu. O adımı atan birinci isimler ortasında yer alıyorum”

Aslen Balkanlı olduğum için, Balkanların futbolunu da uygun takip edenlerden birisiyim ve birinci çıktığın devirde senin için ‘Kosova’nın Messi’si’ üzere benzetmeler yapıldığını hatırlıyorum. O periyotlara bugünden baktığında sence en besbelli değişiklikler neler?

İlk başladığım devirde Kosova’da olmak bir genç futbolcu için bir oldukça zordu. Kosova’daki tüm sıkıntı kaideleri düşünecek olursak şu an bu noktada olabildiğim için çok memnunum. Futbola birinci başladığımda birisi bana bir gün bu noktada olabileceğimi söyleseydi şayet, bir oldukça şaşırır ve çok memnun olurdum. Kendi memleketimin kadrosunda çalışmaya başladığım vakitlerde açık söylemek gerekirse kurallar zordu zira bu üzere gruplar Avrupa liglerine iştirak sağlayamadığı için menajer ya da scout takımlarının pek ilgi göstermediği ekiplerdir. O devirlerde bu türlü ekiplerden Avrupa’ya gitmek, genç futbolcular ismine bir oldukça sıkıntı oluyordu lakin ben Kosova’da o adımı atan birinci isimler ortasında yer alıyorum. Bu da elbette beni çok keyifli eden bir durum hakikaten hem kendi adıma hem de bizlerin akabinde gelecek kuşaklar ismine bir kapıyı aralayarak bunun mümkün olabildiğini göstermiş oluyorsunuz.

Önceki yıllarda Balkanlar’da futbolun bilakis basketbol daha ön planda olan bir spordu fakat son yıllara baktığımız Balkan futbolu ve çıkardığı yetenekler bir oldukça öne çıkıyor. Öbür ülkelere kıyasla bölgeyi yine ‘Yugoslavya’ diye tanımlarsak, futbolun daha geç ön plana çıkmasının sebepleri nelerdi sence?

Savaşın olduğu devirlerde çok küçüktüm, haliyle o periyotları pek hatırlamıyorum lakin kendi futbol oynadığım devirleri tahlil edecek olursam esasen benim şuurlu olarak hatırlayabildiğim vakitlerde Kosova halihazırda bağımsız bir ülkeydi ve evvelki vakitlere nazaran her şey çok daha farklıydı. Öte yandan bahsettiğiniz üzere son yıllarda herkesin dikkatini çeken bir durum olarak, futbol Balkan ülkelerinde bir oldukça yaygınlaştı ve eskiye oranla çok daha fazla takip edilen bir spor haline geldi. Evvelki yıllarda neden bu kadar takip edilmediğiyle ilgili ise sanırım söyleyebileceğim çok büyük cümlelerim yok. Son yıllarda ise futbol kulüpleri ve ulusal kadrolar tüm Balkan ülkelerinde geçmişe nazaran çok daha başarılılar. Durum düzgüne gitgide de elbette sporseverlerin futbola olan ilgisinin artmasının yanı sıra küçük yaştaki çocukların da futbolu tercih etme oranı artıyor.

“Savaş” demişken, çok sıkıntı periyotlardan geçen bir bölgenin insanısın. Eminim ailende bununla ilgili birçok sıkıntı hatıra anlatanlar olmuştur. Sen neler söylemek istersin?

Savaş devrinde birkaç aylığına konutumuzu, yurdumuzu terk etmek zorunda kalmıştık. Arnavutluk’a gitmiştik, orada da aile bireylerimiz mevcuttu. Hepimiz için, tüm Yugoslavya ülkelerinde yaşayan halklar için çok güç bir süreçti. Tüm ailemiz birebir anda tıpkı yerde olamıyorduk. Vakit zaman babamın nerede, nasıl bir durumda olduğunu bilmediğim vakitler dahi yaşamıştık. Hayatta mıydı, yoksa başına bir şey gelmiş miydi bunu bile bilmiyorduk. Ailemiz çok bölünmüştü. Büyük ve güç bilinmezliklerle yaşadığımız bir periyottu. Bir müddet sonra tüm aile bir ortaya gelerek Kosova’ya döndüğümüzde ise her yer yıkılmıştı. Bildiğimiz, tanıdığımız memleketimiz artık yoktu lakin yeniden de oralıydık. Sıfırdan başlamamız gerekti, her şeye sıfırdan başladık ve neyse ki hayatı tekrar yoluna koymayı başardık. Biz yeniden de şanslı olanlar ortasındaydık zira yakınlarını kaybeden ve hatta hayatta olup olmadığını, bir mezarının bile olup olmadığını bilmeyen binlerce insan var. Biz en azından her birimiz hayatta ve bir ortada kalabilmeyi başarmıştık. Coğrafyadaki tüm beşerler için çok zordu, ailelerini kaybeden birçok insan var.

Çocuklukta örnek aldığın biri var mıydı? ve varsa hangi özelliklerini kendine örnek alıyordun?

Evet, Cristiano Ronaldo’yu izleyerek büyüdüm. Oynadığı futbolu her vakit çok beğenirim. O da bir hamle futbolcusu ve ben de bir atak futbolcusuyum. Kendimi bildim bileli daima onu örnek almışımdır.

“Farklı ülkelerde gördüğüm futbol anlayışları bana bir oldukça olumlu yansıdı”

Sahada birinci dikkat çeken özelliklerinden biri top ile olan şahane ait. Öte yandan yeteneğinin yanı sıra zekasıyla futbol oynayan isimlerden birisin. Kendinde olumlu ve olumsuz bulduğun özelliklerin neler?

Kosova’dan ayrıldıktan sonra çok farklı ülkelerde futbol oynadım; Hollanda, İngiltere, Almanya ve şu anda Türkiye. Birçok futbolcuya ve futbol anlayışına denk geldim ve bu da bana bir epey olumlu yansıdı. Hakikaten herkesten ve her şeyden çok fazla bilgi edindim, öğrendim, kendimi geliştirdim. Gözlemlemeyi seven ve olumlu bulduğu yanları çalışarak kendime ekliyorum. Tüm öğrendiklerimden bir sentez oluşturarak futbol oynuyorum. Vakit içinde çok geliştim. Futbol sırf topu alıp koşmak değil, ardından birebir anda yapmanız gerek birçok ayrıntı mevcut. Daha evvel forma giydiğim ülkelerde öğrendiğim her şeyi yapmaya çalıştım.

Söylediğin üzere çok fazla ülkede forma giydin ve futbolculardaki bu durum bence ruhsal olarak da kişiliklerini geliştiren bir nokta oluyor. Yaş olarak da şimdi gençsin lakin birçok farklı kültür deneyimledin, birçok farklı ülkede yaşadın. Bu üzere noktalarda hiç seni zorlayıcı ögeler olmadı mı?

Evet, Hollanda’ya gittiğimde yalnızca on sekiz yaşımdaydım ve ailemi yalnız bırakarak Hollanda’ya gitmeyi tercih ettim. Tüm bu deneyimler, yaşadıklarınız, öğrendikleriniz belirli bir mühlet sonra sizin isminize avantaj oluyor. Benim de zorlandığım devirler oldu elbette. Örneğin, o zamanki kız arkadaşım ki şimdiki eşim oluyor, yanıma gelene kadar yalnız yaşamak zorunda kaldım. Bu üzere güç tecrübelerden süper deneyimler elde ediyorsunuz. O devirlerde üstesinden geldiğiniz her zorluk aşikâr bir mühletin akabinde hayatınızı kolaylaştıran ve akabinde atacağınız her adımda deneyim olarak size katkı sağlayacak tecrübeleriniz oluyor. Elbette ruhsal tesirleri, birçok tecrübe üzere olumlu bir halde mevcut ve karakterinize, öz itimadınıza güç katıyor.

“Daha evvel rakip kadro formasıyla çıktığım statta artık Beşiktaş formasıyla oynayabilmek benim için şahane bir duygu”

Bizim taraftarlarımız alanda son düdük çalana kadar çabayı bırakmayan isimleri sever ki kulübümüzün efsaneleri de daima bu özelliği kendisinde bulunduran karakterler olmuştur. Senin de sonuçtan bağımsız, saha içinde hiç pes etmeyen ve mücadeleci bir kimliğin var. Taraftarlarımız hakkında neler söylemek istersin?

Evet, bence bu ayrıntı bir oldukça değerli zira maç her vakit istediğiniz üzere gitmeyebilir lakin siz elinizden gelenin ziyadesiyle grubunuza dayanak olmak zorundasınız. Her vakit skor lehinize olmayabilir lakin maç sona erdiğinde, her şeyi alanda bırakarak kadronuza yarar sağlayacak tahlilleri yapmanız gerekiyor. Mücadeleciyim, genel manada pes etmeyi sevmem esasen. Bu yüzden taraftarlarımızla bir oldukça uygun anlaşacağımızı düşünüyorum. Umarım Beşiktaş taraftarlarına bahsettiğiniz mücadeleci kulüp efsaneleri kadar uygun bir futbol seyrettirebilirim. Öte yandan geçtiğimiz dönem rakip olarak da olsa stadımızda forma giydim ve fevkalade bir atmosfer, kulakları sağır edebilecek kadar yüksek bir gürültü vardı. Kaldı ki Beşiktaş taraftarlarının kırdığı desibel rekorlarını da herkes biliyor. Bu yüzden daha evvel rakip kadro formasıyla çıktığım bu statta, artık Beşiktaş formasıyla oynayabilmek benim için şahane bir his. Beşiktaşlı taraftarların o büyük gürültüyle bizlerin gerisinde olduklarını bilerek futbol oynayacağız ve bu hoş bir his.

Saha içindeki Milot ile saha dışındaki Milot’u kıyasladığında aklına ne üzere farklılıklar geliyor?

Çok büyük farklılıklar olduğunu pek söyleyemem. Alanda da serinkanlı ve sakin bir üretim vardır. Elimden geldiğince işimi yapmaya çalışıyorum, kimseyle bir sorunum olmaz. Doğal ki kızgınlıklarımız olur fakat küslüklerimiz olmaz. Uzun sürmez, kısa mühlet içinde irtibat kurarak, üzerine konuşarak çözebiliriz. Genel manada tahlil odaklı bir yapıya sahibimdir.

“Beşiktaş’ta olduğum için çok mutluyum”

Takıma dahil olduğundan bu yana izlenimlerin neler? Bu döneme dair beklenti ve öngörülerini anlatabilir misin?

Takım içinde çok düzgün bir arkadaşlık ortamı var ve durum bu türlü olunca haliyle ben de büyük adaptasyon sıkıntıları yaşamadım ve insanların beni karşılayışı bir epey hoş oldu. Geldiğim birinci andan itibaren her şey hoş gidiyor. Tesisimiz, koşullarımız, stadyumumuz, taraftarlarımız Her şey çok düzgün ve ben de Beşiktaş’ta olduğum için epeyce memnunum.

Teknik yöneticimiz Şenol Güneş ile özel olarak bir görüşme yaptınız mı? Senden beklentileri neler?

Evet, Şenol hocamızla da Burak hocamızla da konuşuyoruz. Açıkçası tüm ekip ve teknik heyet çok güzel bir irtibatımız var. Neler yapmam gerektiğini ve benden beklentilerini söylüyorlar bu da benim adıma işimi kolaylaştıran ögelerden biri. Hakikaten beni ve oynadığım futbolu da çok düzgün biliyorlar bu yüzden de neler yapabileceğimi öngörüyorlar. Bu yüzden çok süratli bir halde kadroya adaptasyonumu sağlamaya çalışıyorlar.

“Sezonu şampiyonluk kupasıyla taçlandırmayı diliyorum”

Teknik heyetimiz Milot’un neler verebileceğini biliyor fakat öte yandan Milot da ligi bilen bir futbolcu. Kendisi bu dönem Beşiktaşımız’a neler verebileceğini düşünüyor?

Umarım çok fazla gol ve asist yaparak skor katkısı üretirim. Her şeyden öte grubumuzun uygun bir dönem geçirerek, bu yolun sonunda da dönemi şampiyonluk kupasıyla taçlandırmasını diliyorum. Her vakit her şey yeterli gitmeyebilir lakin az evvel sizin de söylediğiniz üzere saha için son düdük çalana kadar çabayı bırakmayan bir futbol anlayışım var ve bu yüzden grubumuz da taraftarlarımız da emin olabilirler ki o anki durum her ne olursa olsun son düdük çalana kadar pes etmeyen ve çabayı bırakmayan bir Milot izleyecekler.

“Formasını en çok giymek istediğim kulüp Beşiktaş’tı”

Elbette profesyonel bir futbolcusun lakin Türkiye’de futbolseverler için futbol halihazırda amatör bir tutkuyla takip ettikleri bir spor. Bir büyük kadrodan, diğer bir büyük ekibe transfer olurken aklında soru işaretleri var mıydı?

Geçtiğimiz dönem uygun bir dönem geçirdim, oradaki herkesle de pek yeterli anlaştım. Elimden geleni yaptım, dönem sonu da bir şampiyonluk yaşadım lakin kiralık bir futbolcuydum. Kontratım sona ermişti. Ben de profesyonel bir futbolcuyum, benim işim ve mesleğim bu. Bir sonraki adımı her vakit düşünmem gerekiyor. Akabinde gelen teklifler ortasında beni en çok isteyen ve benim en çok forma giymek istediğim kulüp Beşiktaş’tı. Görüşmelerimizi yaptık ve muahede sağladık. Ben de tekrar Türkiye’de olduğum için memnunum.

Türkler ve Arnavutların bir epey benzediğini biliyoruz. Bu benzerliklerin en göze çarptığı alanlar hangileri sence?

Birçok vakit bu benzerlikleri görebiliyorum. İnsanların mantalitesinden çok belirli oluyor. Birçok ortak istikametimiz var. Bilhassa de Arnavut yemekleri ile Türk yemekleri birbirine epey benziyor. Bu da hoş bir durum olağan benim için Türkiye’de kendimi konutumda hissediyorum.

Kosovalısın ve geleneklerine bağlı bir kültürden geliyorsun. Gelenekçi misindir? Arnavutların birbirinden farklı gelenekleri var ve bu gelenekler içinde sana manalı gelen özel bir adet var mı?

Benim için özel olarak manalı bir gelenek ya da adetimiz yok fakat evet, çok fazla geleneğimiz var. Ayrıyeten her gittiğimiz yerde nereden geldiğimizi göstermekten de büyük bir gurur duyuyoruz. Açık konuşmak gerekirse nerede olduğumuzun bir kıymeti yok, bizler için nereden geldiğimiz ve kim olduğumuz değerli. Haliyle geleneklerimizi terk etmiyoruz, kuşaklardır süregelen bir biçimde yapıyoruz. Kutlamalarımızda, düğünlerimizde aklınıza gelebilecek her alanda geleneklerimize bağlı kalmaya çalışıyoruz ve umarım bizden sonra da bu durum daima bu türlü devam eder.

“Umarım her maç taraftarlarımızı keyifli edebiliriz”

Son olarak Beşiktaşlı taraftarlara neler söylemek istersin?

O mu, Bu mu?

Cevapi mi, pleskavitsa mı?

Aslında ikisi de lakin illa birini seçmem gerekiyorsa Cevapi.

Çay mı, rasoj mu?

Çay.

Burek mi, flija mı?

Flija. – İSTANBUL