Davutoğlu’ndan Millet İttifakı’nın 2. tıp tepesi sonrası çok konuşulacak paylaşım: Sorun Erdoğan-Kılıçdaroğlu tercihinin ötesinde

14 Mayıs 2023 seçimleri sonrası 6 önder birinci defa bugün bir ortaya geldi. CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantı 3 saat sürdü. Toplantının akabinde şimdi resmi bir açıklama gelmezken; birinci paylaşım Gelecek Partisi Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ahmet Davutoğlu’ndan geldi.

“SEÇİM Mİ YOKSA BİR REFERANDUM MU?”

Sosyal medya hesabından bir görüntü paylaşan Davutoğlu, “28 Mayıs bir seçim mi, yoksa referandum mu?” notunu düştü. “Önümüzdeki seçim nitekim bir seçim mi yoksa yol ayrımında yapılan bir referandum mu?” diye sorarak konuşmasına başlayan Davutoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Değerli vatandaşlarım, Yüksek Seçim Şurası resmi olmayan sonuçları açıkladı. En son yaptığım açıklamada size bir davette bulunmuştum ve demiştim ki; her seçim yeni bir baht sunmaz toplumlara. Fakat bu sistemi eleştirmemize karşın, bu sistem bize yine düşünme bahtı veriyor. Önümüzdeki seçim nitekim bir seçim mi yoksa bir yol ayrımında yapılan bir referandum mu? Bu 10-11 günde hepimiz bir kez daha düşünmekte sorumluyuz.

“BİR EVET-HAYIR OYLAMASIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Gelecek jenerasyonlara borcumuz bu. Seçim sonucu bize bu bahtı verdi. Neden referandum biliyor musunuz? Gelecek hafta ile vereceğiniz oylarla yalnızca bir Cumhurbaşkanı seçmiş olmayacaksınız. Bir ittifak ve partiler kümesini seçmiş olmayacaksınız. Bu oylama ile aslında bir referanduma mahiyetinde birtakım şeylere evet, birtakım şeylere hayır diyeceksiniz. En temel sonuç şu; son 5 yıl içinde Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nde yaşadıklarınızı ve bu yaşadıklarınız üzerine oluşan statükoya evet mi diyeceksiniz yoksa bu statükodan rahatsız olup yeni bir başlangıç için bu referandumda oyunuzu yeni bir başlangıç için mi kullanacaksınız? Yani bir evet hayır oylaması ile karşı karşıyayız. İkili yol ayrımındayız dedim. Mesela, bu referandumda bir kişinin yargıyı, yürütmeyi, yasamayı denetim edip gece yarısı çıkardığı keyfi kararnamelerle ülkeyi yönetmesini onaylıyor musunuz yoksa yargı, yasama ve yürütmenin kendi istikrarları içinde bir denetim sistemi oluşturduğu ortak aklın devreye girdiği yeni bir başlangıç mı istiyorsunuz?

“FAİZ, İMAR, UYUŞTURUCU BARONLARININ HER GÜN…”

Mesela tekrar bir kişinin istediği anda yasak getirmeyi, yasakları yaygınlaştırmayı gücüne sahip olmasını mı istiyorsunuz yoksa insan hak ve özgürlüklerinde yeni bir başlangıç mı? Tekrar mesela ülkede ihale ve imar yolsuzlukları üzerinden büyük rant elde etmiş olan ve yeraltı dünyası ile irtibatlı faiz, imar, uyuşturucu baronlarının her gün at oynatmasını onaylıyor musunuz? Yoksa bütün bu baronlara karşı siyasi ahlak temelli yeni bir nizam mi istiyorsunuz? Mesela, her gün toplumun bir kesitine ‘giderseniz gidin’ diğer bir kesite ağır argo sözlerle hakaret eden bir siyasi kültürün devam etmesini mi istiyorsunuz yoksa siyasi nezaketin, karşılıklı hürmetin hükümran olduğu bir siyasi kültürün inşa edilmesini mi istiyorsunuz? Mesela biçimde dini kıymetlerimize hürmet uyguladığını söyleyen lakin özde bu kıymetlere ziyan veren bir idare biçiminin, bir zihniyetin hakim olmasını mı istiyorsunuz, yoksa riyakar bir dindarlığa karşılık samimi bir dindarlığı öne çıkaran yeni bir toplumsal kültür mü istiyorsunuz? Mesela zenginin her gün daha güçlü yoksulun her gün daha yoksul olduğu, tefecilerin, faizcilerin, rant üstüne rant kazandığı bir sistemin devamını mı istiyorsunuz yoksa gelir adaleti ile ekonomik kaynakların eşit bir biçimde dağıtıldığı yeni bir başlangıç mı istiyorsunuz? Mesela devlet kurumlarının her gün çürüdüğü zayıfladığı ve devletimizin zaaf gösterdiği bir çöküş mü istiyorsunuz yoksa devlet kurumlarının her birinin yine ayağa kalktığı yeni bir başlangıç mı?

“EĞER VAR OLAN İKTİDARI ONAYLARSANIZ…”

Bugünlerde çok sık sorulan bir soru ile devam edeyim, mesela bir gün kırmızı bültenle aranan bir PKK’lı teröristi ekranlara çıkaran, sonraki günde terörle gayret ettiğini söyleyen riyakar bir siyaset mi istiyorsunuz yoksa demokratik hukuk kuralları içinde insan, hak ve özgürlüklerinden saygılı ve gerçek manada terörle gayret eden demokratik bir anlayış mı istiyorsunuz? Bunlar daima önümüzdeki yol ayrımları… Gençler için daha da çarpıcı bir soru. Direkt ya da dolaylı torpil sisteminin işlediği, akraba kayırmacılığın yürüdüğü bir mülakat sistemini mi istiyorsunuz yoksa bütün vatan evlatlarının eşit kurallarda yarıştığı bir liyakat sistemini mi? Bedelli vatandaşlarım. İşte yol ayrımı burada. Sorun; Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı, Cumhur İttifakı tercihlerinin çok ötesinde bir sorunla karşı karşıyayız. Bu bir seçim değil, net ve açık söylüyorum. Bu bir referandumdur. Şayet var olan iktidarı onaylarsanız, bütün bu yanlışların, hastalıkların devam etmesini kabul ediyorsun demektir. Şayet yeni bir talih, yeni bir başlangıç imkanı sunmak istiyorsanız işte o vakit statükoya karşı değişimi savunacaksınız. Statüko mu değişim mi? Çürüme mi yeni bir başlangıç mı?

“İZMİHLAL DEMEK ÇÖKÜŞ DEMEKTİR”

2019 Mayıs’ında daha iktidar partisinin içinde üyeyken yaptığım bir iftar konuşmasında, ki kamu önündeki tenkitlerimi en açık lisana getirdiğim konuşmalardan biriydi. Şöyle demiştim iktidar partisi yetkililerine. Sizi yolsuzluklara, yasaklara ve artan yoksulluğa karşı uyardım dinlemediniz. Çürüttünüz. Siyasi çürümeyle, güç yozlaşmasıyla karşı karşıyasınız şu anda ve seslenmiştim. ya yeni bir hal ya izmihlal. Yeni kuşak için söyleyeyim. İzmihlal demek çöküş demek. Evet, bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerçek manada kurumsal gücünün ayağa kalkması, milletimizin şeffaf bir biçimde kamu kaynaklarına ulaşabilmesi, siyasi ahlakın hâkim olması, özgürlüklerin korunması, demokratik hukuk devletinin ve vicdanıyla hükmeden yargı sisteminin gelmesi için yeni bir başlangıç mümkün.

“BU SEÇİMİN TEMEL ETKİLEDİKLERİ GELECEK KUŞAKLAR OLACAK”

Ya bismillah diyerek yeni bir başlangıca, yeni bir hale bürüneceğiz ya da Allah koruma al bayrağımızı, vatanımızı, devletimizi, milletin birliğini tehdit eden kurumsal çürümeyi güç yozlaştırmasıyla pekiştiren otoriter yolsuzluk tertibinin çöküşüyle karşı karşıya kalacağız. Seçim sizin ve hepimizin. Lakin bu seçimin temel etkiledikleri ise gelecek kuşaklar olacak. Bir sefer daha düşünün. Gelecek kuşaklarımız, çocuklarımız, torunlarımız için yeni bir başlangıç talihi verecek formda referandumda statükoya karşı değişimin, yozlaşmaya karşı siyasi ahlakın, yasaklara karşı özgürlüğün, mülakata karşı liyakatın, devlet kurumlarının çürümesine karşı devlet kurumlarının ayağa kalkması, riyakar terörle gayrete karşı gerçek terörle uğraş ve bütün milli-manevi pahaların, insan hak ve özgürlüklerinin korunması tarafında oy kullanacağınıza eminim. Bu dileklerle hepinizi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.”