CHP Sözcüsü Öztrak, MYK toplantısına ait açıklamalarda bulundu Açıklaması

CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, minimum fiyatın en az 15 bin lira olması gerektiğini belirterek “Bu yüksek enflasyon ortamında, işçilerimizin gelirlerini korumak için sendikaların, minimum fiyatın her çeyrekte gözden geçirilmesi talebini de destekliyoruz.” dedi.

CHP Merkez İdare Konseyi (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.

Toplantıya ait açıklamada bulunan Öztrak, hükümetin ekonomi siyasetini eleştirdi. Türkiye’nin ihracat amacına ulaşamadığını, dış ticaret açığının ve cari açığın rekor kırdığını savunan Öztrak, gelecek bir yılda Türkiye’nin ödemesi gereken dış borcun 203 milyar dolar, cari açığın bu düzeyde sabit kalması halinde yurt dışından bir yılda bulunması gereken finansmanın 261 milyar dolar olduğunu söyledi.

Bütçe açığının süratle artarak yılın beş ayında 264 milyar liraya ulaştığını söz eden Öztrak, Bütçe Kanunu’nun bu yıl için öngördüğü açığın 659 milyar lira olduğuna işaret etti. Öztrak, “Ama gelir ve masrafların birinci beş ayda geldiği seviyeyi geçtiğimiz yılın eğilimleriyle yıl sonuna çektiğimizde 2023 sonunda bütçe açığı 1,5 trilyon lirayı aşıyor. Bütçe açığı ikiye katlanıyor yahut daha fazla. Pekala, gelen ek yük nereden karşılanacak? Konuşan, açıklayan yok.” dedi.

Dünyada besin fiyatlarının Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin akabinde geçen yılın mart ayında tarihi tepelere tırmandığını, o günden bugüne ise yüzde 22 düştüğünü lisana getiren Öztrak, tıpkı periyotta Türkiye’de besin fiyatlarının yüzde 75 arttığını belirtti.

Öztrak, “TÜİK’in makyajlı sayılarıyla dahi TÜFE’de 2023 prestijiyle dünyada 12. sıradayız. Lakin enflasyonu düşürmek için hala ortada bir hareket planı, bir program yok, laf çok.” dedi.

Enflasyonu kalıcı biçimde düşürecek bir programın en kıymetli yapısal ıslahatlarından birinin de iş gücüne çağın gerektirdiği hünerleri kazandırmak olduğunu vurgulayan Öztrak, bunun için eğitim sisteminin “ideolojik prangalardan” kurtarılması gerektiğini kaydetti.

Hükümetin doğal gaz ve petrol bulma konusunda algı idaresi yaptığını ileri süren Öztrak, “Ama bulunduğu söylenen epey gaza, petrole karşın dünyada petrol fiyatları birebir kalırken bizde seçimin başından bu yana akaryakıt fiyatları yüzde 21, mazot fiyatları yüzde 19 arttı. Bu akşam da mazota 1 lira 64 kuruş daha artırım bekleniyor. Nerede bu çıkardığınız gazlar, petroller?” diye konuştu.

Toprak Mahsulleri Ofisinin un fabrikalarına sübvansiyonlu buğday satışını durdurduğunu tabir eden Öztrak, bir somun ekmeğe 10 lira ödenecek günlerin yaklaştığını söyledi.

Öztrak, “Un fiyatı artıyor lakin bunun çiftçiye yararı yok. Bizim ’13 lira olsun’ dediğimiz primli buğday taban fiyatını, saray 9 lira 25 kuruş olarak açıkladı. Buna karşın TMO çiftçiye bir türlü randevu vermiyor. Tüccar piyasada darda olan çiftçiden buğdayı 5,5-6 liradan kapatıyor. Kiracı, çiftçi, işsiz, emekli, işçi ızrar halinde. Hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. Mayıs ayında açlık hududu 10 bin 360 liraya, yoksulluk hududu 33 bin 750 liraya çıkmış.” halinde konuştu.

Açlık hududu altındaki minimum fiyatın ne olacağının pazarlığının yapıldığını belirten Öztrak, “Asgari fiyatın en son ilan edildiği yıl başından bu yana enflasyon nedeniyle ortaya çıkan erimeyi telafi etmek yetmiyor. İşçiyi yılın kalanında enflasyona ezdirmemek için beklenen enflasyon ve refah hissesi kadar da bir ek artış yapmak gerekiyor. Bu artışları yaparken açlık ve yoksulluk hudutlarını da dikkate almak gerekiyor.” dedi.

“Geçen her dakika aleyhe işliyor”

Asgari fiyata ait görüşlerini aktaran Faik Öztrak, “Asgari fiyatın, en az 15 bin lira olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yüksek enflasyon ortamında, işçilerimizin gelirlerini korumak için sendikaların minimum fiyatın her çeyrekte gözden geçirilmesi talebini de destekliyoruz.” diye konuştu.

Çalışanların yarısından fazlasının açlık hududu altındaki taban fiyata mahkum edildiğini savunan Öztrak, şunları söyledi:

“Gelişmiş ülkelerde istisnai bir fiyat olan taban fiyat, ülkemizde artık ortalama fiyat haline gelmiştir. Acil tahlil bekleyen problemlerimizden biri de bu ülkenin insanlarının insanca yaşayacak fiyata, maaşa ulaşmasıdır. Firmalar da rahat değil. Orta Vadeli Program’ın derhal revize edilmesine, gerçekçi bir ek bütçeye muhtaçlık var. İrrasyonel siyasetlerin bitirdiği inancı sağlayacak, sağlam, görünür çapalara bağlı bir aksiyon planını, iç ve dış aktörlerin önüne koymak gerekiyor. Bunun için 9 ay sonra yapılacak, mahallî idare seçimlerini beklemek üzere bir lüksümüz yok. Geçen her dakika aleyhe işliyor.”

“Bunlar işin vahametinin farkında değil”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir vakitler “nas” dediği faiz artışını artık kabul ettiğini, artık faiz artışının ne kadar olacağının tartışıldığını savunan Öztrak, “Nas mı, faiz mi değişti? Hayır. Pekala ne değişti? Devran değişti. Dün seçime giderken milletin dini hislerini istismar etmek için öyleydi, bugün bu türlü. Devleti dün dediğini bugün reddeden bir baş yönetiyor.” diye konuştu.

Merkez Bankasının Eylül 2021’den bu yana faiz indiren üyelerinin, artık faiz artıracaklarını tabir eden Öztrak, şöyle devam etti:

“Şimdi ne olacak da faiz artırmaya karar verecekler, göklerden gelen bir kararla rasyonel tabana dönecekler? Pekala bu faizler artınca, bankalara düşük faizle zorla verilen tahvillerin bedeli ne olacak? Banka bilançolarını riskli hale getirmemek için 550-600 milyar lira dolayında olduğu iddia edilen bu zehirli kağıtların, yüksek faizli kağıtlarla değiştirilmesi gerekmeyecek mi? Buradan Hazinenin sırtına binecek. Harikulâde yükün faturası, yoksula fukaraya, özcesi milletimize çıkmayacak mı? Görünen o ki sarayın kaygısı, pansumanla, aspirinle, vitrin değiştirerek, Körfez’den gelecek paralarla, mahallî seçime kadar ekonomiyi yönetim etmek. Bunlar işin vahametinin farkında değil.”

“Sorunun sebebi olan tahlilin kesimi olmaz”

Gelecek mahallî idare seçimlerinin “hükümetten kurtulmak” için kıymetli bir fırsat olduğunu belirten Öztrak, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Evet istediğimiz sonuçları alamadığımız bir genel seçim geçirdik. Son genel seçimde ülkemizde 25 milyondan fazla insanın oyunu aldık. Lakin seçimi kazanamadık. Artık bu yüzde 48 oranındaki millet dayanağını korumak, bunun üzerine ezici bir zafer inşa etmek için çok çalışma vakti. Bu çerçevede, CHP kongreler sürecini başlattık. Partimizin eksiklerini giderme, yenilenme ve değişim sürecini üyelerimize ve delegelerimize emanet ettik. Mahalle, ilçe ve vilayet kongrelerimizi kimsenin gölge etmediği rekabetçi bir ortamda, aklıselimle vaktinde tamamlamaya çalışıyoruz. Parti Meclisimizin kararıyla da bu süreci demokrasi ve yenilenme kurultayımızla taçlandırmaya kararlıyız. Biz bu süreci en sağlıklı halde götüreceğiz.”

“Belediye liderlerimiz işini yapacak”

Milletin sesi olmaya devam edeceklerini lisana getiren Öztrak, “Partimizin eksiklerini giderme, yenilenme ve değişim sürecinin en sağlıklı biçimde gerçekleşmesi için gereken her şeyi yapacağız.” dedi.

İl kongrelerinin sona erip Parti Meclisi kurultay tarihine karar verinceye kadar genel merkez, Meclis kümesi ve belediye liderlerinin kendi işlerine ağırlaşacağını belirten Öztrak, şunları kaydetti:

“Üyelerimiz, delegelerimiz işini yapacak. Örgütümüzü, genel merkezimizi ve tüzüğümüzü yenileyecek yapıyı büyük bir olgunlukla inşa edecek. Meclis kümemiz işini yapacak. Millet ismine iktidarı denetleyecek. Milletin sıkıntısına derman olacak maddeleri Meclisin gündemine taşıyacak. Milletvekillerimiz tatil demeden alanda olacak. Örgütümüzle birlikte mahalle mahalle, sokak sokak, konut ev çalışacak. Belediye liderlerimiz işini yapacak. Yapıtlarıyla, halk içinde çalışmalarıyla lokal idare seçimlerine hazırlanacak. Partimiz için en inançlı liman CHP delegelerinin sinesidir.”

İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun seçim sonrası verdiği değişim bildirisine ait soru üzerine Öztrak, “Değişimin kapsamına, nasıl olacağına kurultay delegelerimiz karar verecek.” dedi.

CHP kurultayının yapılacağı tarihe ait soruya da Öztrak, “Kurultay tarihine karar verme yetkisi Parti Meclisimizindir.” cevabını verdi.