Bakan Soylu’dan polislere müjde: 2025 yılı sonu prestijiyle iki şark misyonunu bir şark vazifesine düşüreceğiz
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü işçisi ile kahvaltı programında buluştu. Şişli’de bir otelde düzenlenen programa Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, İstanbul Vilayet Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ve birçok emniyet çalışanı katıldı.Bakan Soylu, kahvaltının akabinde emniyet çalışanına hitap etti.
“TÜRK POLİSİ GERÇEK GÜCÜNÜ FETÖ İHANETİNE KARŞI…”
“3600 EK GÖSTERGE KELAMIMIZI TUTTUK”
“TERÖR NEREDEYSE BİTME NOKTASINA GELDİ”
Bakan Soylu, Doğu ve Güneydoğu’da huzur ve inanç ortamının oluştuğunu vurgulayarak, “Terör de neredeyse Türkiye içerisinde çok büyük bir darbe aldı. Neredeyse bitme noktasına geldi. Dağda 77 tane terörist kaldı. Allah nasip ederse onları da 29 Ekim 2023 tarihinde bu devlet sona erdirecek. Bu çaba onların da kökünü kazıyacak. Bir vazifemiz daha var, o da yurt dışında bilhassa Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de konuşlanan ve bugün oradaki birtakım yerlerden, bizim inançlı bölgelerimizin dışındaki yerlerden Türkiye’ye hem sızmaya çalışan, hem Türkiye’ye terör örgütü vasıtasıyla ziyan vermeye çalışan bütün ögeleri ve bütün o yerleri de büsbütün önümüzdeki yıllar içerisinde temizleyip sona erdireceğiz. 2025 yılı sonu prestijiyle iki şark misyonunu bir şark misyonuna düşüreceğiz. Genel planlamamızı, programlamamızı bunun için gerçekleştiriyoruz. Bu vakit diliminde olduğu üzere o vakit dilimi içerisinde de mevcut misyonunda olanlar da bundan istifade edebilme hakkına sahip olacaklar. Yani fiili olarak bugünden itibaren temel prestijiyle başlamış olacak. Bu adımın da polis teşkilatına güzel ve uğurlu olmasını diliyorum” sözlerini kullandı.
“DHKP-C’NİN İDARE KADEMESİ BÜSBÜTÜN ÇÖKERTİLMİŞTİR”
Terörle uğraş konusunda da değerlendirmelerde bulunan Bakan Soylu, şunları söyledi; “Terörle gayrette tüm terör aksiyonlarında iki bin on beşten bugüne azalış yüzde 96 azalmış, DHKP-C’nin idare kademesi büsbütün çökertilmiştir. Pkk‘nın da çökertilmesi, Türkiye içerisinde bitirilmesi bir tek şeye bağlıdır. PKK avukatlarının birebir DHKP-C avukatları üzere içeri tıkılmasına bağlıdır. DHKP-C avukatlarını içeri tıktık ve DHKP-C’nin aktifliğini neredeyse belirli bir noktaya kadar getirdik. Zira PKK bilhassa avukatlar marifetiyle Türkiye’yi zehirlemektedir. Bunu yedi yıllık deneyimime yönelik bir İçişleri Bakanı olarak söylüyorum. Ne vakit PKK’nın avukatları içeri tıkılır, o vakit Türkiye’de PKK diye bir şey kalmaz. Gaye onlardır. Bu kadar açık ve net. Zira cezaevlerinden dışarıya, dışarıdan cezaevlerine ve dışarıdan dışarıya motamot DHKP-C’de olduğu üzere bütün bilgileri taşıyan, bütün nefreti taşıyan, bütün fitneyi taşıyan, bütün örgütsel operasyonu ayakta tutmaya çalışan nitelik bunlardadır. Bunlar avukat değildir, kılıfları avukattır. Avukatlığın kendine vermiş olduğu birtakım imtiyazlarla Türkiye’yi terörle sınamaktadırlar. DHKP-C MKP, MLKP, TKPML örgütleri kırsaldan büsbütün silinmiştir. Hepsinin kırsalda takımları vardı. Artık hiçbir kırsalda bir tek takımı yoktur. Bu sol örgütler tesirli kent operasyonlarımızda tarihin en ağır darbesini yemiştir. Aksiyon kabiliyetleri değerli ölçüde azaltılmıştır. Türkiye terör tehdidinin en ağır olduğu devirde teröre karşı tarihinin en başarılı periyodunu yaşamaktadır. Bunu yaşarken de hukuktan ve demokrasiden vazgeçmemiştir.”