AHESEN, Sıhhatte Şiddete Son Vermek İçin Davet Yaptı
Aile Doktorları Çalışanları Sendikası, (AHESEN) bir yıl evvel vazifesi başında öldürülen Dr. Ekrem Karakaya’nın mevt yıl dönümünde aile doktoru çalışanları ve aile tabiplerinin bildirilerinden oluşan bir görüntü yayınlayarak sıhhatte şiddetin son bulması daveti yaptı. AHESEN Genel Lideri Dr. Ahmet Kandemir, “Meslektaşımızın şiddete kurban gitmesinin üzerinden tam 1 yıl geçti fakat hala sıhhatte şiddete karşı aktif tedbirler alınmadığı aşikar. Sıhhatte şiddetin tahlili için derhal aktif ve caydırıcı bir yasa çıkarılmalı. Tüm yetkili mercilerden acil tahlil bekliyoruz” dedi.
AHESEN, geçen yıl Konya Kent Hastanesi’nde misyonu başında uğradığı silahlı taarruz sonucu hayatını kaybeden Dr. Ekrem Karakaya’nın mevt yıl dönümünde sıhhatte şiddettin son bulması davetiyle görüntü yayınladı. Görüntüde, aile hekimliği çalışanları ve aile doktorlarının bildirileri yer aldı.
“MESLEKTAŞIMIZIN ŞİDDETE KURBAN GİTMESİNİN ÜZERİNDEN TAM 1 YIL GEÇTİ FAKAT HALA SIHHATTE ŞİDDETE KARŞI FAAL TEDBİRLER ALINMADIĞI AŞİKAR”
AHESEN Genel Lideri Dr. Ahmet Kandemir de hazırlanan görüntüde şu görüşleri lisana getirdi:
“Daha geçen yıl bugün misyonu başında öldürülen Dr. Ekrem Karakaya’yı hürmet ile anıyoruz, meslektaşımızın şiddete kurban gitmesinin üzerinden tam 1 yıl geçti lakin hala sıhhatte şiddete karşı faal tedbirler alınmadığı aşikar. Vazife başında olup, sıhhat hizmeti sunup bu durumu içimize sindirmemiz mümkün değil. Sıhhatte şiddet yasası bir an önce Türk Ceza kanununda tanımlanmalıdır. Sıhhatte şiddet sürdükçe nitelikli sıhhat hizmeti vermek neredeyse mümkün değil. Sıhhatte şiddetin tahlili için derhal faal ve caydırıcı bir yasa çıkarılmalı. Tüm yetkili mercilerden acil tahlil bekliyoruz.”
“ÇALIŞMA ORTAMI GÜVENLİĞİ MİLLETLERARASI BİR HAK”
Öte yandan tabipler ve aile sıhhati çalışanlarının yer aldığı görüntüde; çalışma ortamı güvenliğinin milletlerarası bir hak olduğunun altı çizilirken, öldüren değil, yaşatan olun bildirisi verildi. Doktorlar, beyaz kod uygulamasının da prosedürlerden arındırılarak efektif halde kullanılır olması içinde davette bulundu. Durumun çok taraflı ele alınması gerektiğinin vurgulayan sıhhat çalışanları, sıhhatte şiddet hem kamu malına verilen ziyan ile hem iş verimliliği kaybı ile devletin ve insanların sıhhat hakkını ziyana uğrattığından, tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirttiler. Görüntüde yer alan bildiriler şöyle:
“SAĞLIKTA ŞİDDET HEM DEVLETİN HEM DE BAŞKA İNSANLARIN SIHHAT HAKKINI ZİYANA UĞRATMAKTADIR”
Aile sıhhati çalışanı Nükte Taşlar: “Çalışma ortamlarının inançlı olması milletlerarası bir haktır. ve aile sıhhati merkezlerinde güvenliğin sağlanması yönetimlerin sorumluluğundadır. Sıhhatte şiddet hem kamu malına verilen ziyanla hem iş verimliliği kaybıyla hem devletin hem de öbür insanların sıhhat hakkını ziyana uğratmaktadır.”
Aile doktoru İstek Yıldırım: “Beyaz kod (Beyaz kod; sıhhat çalışanlarının sözel yahut fizikî şiddete maruz kaldığı durumlarda şiddeti önlemek için kullanılan acil durum idare aracıdır) uygulama prosedürlerinden arınmalı. Beyaz kodların Aile Doktoru yahut Aile sıhhat çalışanı istedikleri takdirde olayın olduğu gün idari müsaadeli sayılmalıdır.”
“SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YAPILAN SIHHAT ŞİDDETİ DİREK KAMUYA YAPILMIŞ HATALAR KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMELİDİR”
Aile doktoru Özkan Aydoğan: “Sağlıkta şiddet yasası Türk Ceza Kanunu’na tanımlanmalıdır. Sıhhat Bakanlığı İrtibat Merkezi (SABİM) şikayet hattı kapatılmalıdır. Sıhhat çalışanlarına yapılan sıhhat şiddeti direk kamuya yapılmış hatalar kapsamında değerlendirilmelidir” tabirlerini kullandı. Aile sıhhati çalışanı Selin İhtimam Kaya ise “Sağlıkta şiddet yasası güçlendirilmelidir. Şiddet uygulayan kişinin sıhhat hizmeti alımı kısıtlandırılmalıdır. Ölürsem yaşatamam.”